Sayıştay Çıkmış Soruları (31-70) - Ekonomizm

16.04.2014

Sayıştay Çıkmış Soruları (31-70)

 Bu Alana Kitap Reklamı Verebilirsiniz. İletişim





Sayıştay Çıkmış Sorular

31-) X ve Y malları tüketen bir tüketicinin bütçe doğrusu Y=500-10X fonksiyonu ile temsil ediliyorsa aşağıdakilerden hangisi doğrudur ? (Sayıştay 2007)
A- X malının fiyatı 50’dir.
B- X malının fiyatı Y malının fiyatından 5 katıdır.
C- Tüketicinin geliri 500’dür.
D- Faydasını maksimize eden tüketici 1 birim X malı, 10 birim Y malı tüketir.
E- Faydasını maksimize eden tüketici tüm gelirini Y malı tüketimine harcar.
Cevap : Sorunun içerisinde verilen denklemi içerisinde gerekli düzenlenmeler yapılırsa;
Y=500-10X,
Y+10X=500
Olarak hesaplanacaktır. Bütçe doğrusu üzerinde herhangi bir tüketim gerçekleştirmeyen tüketicinin geliri 500 olarak tespit edilecektir.
Yanıt, C seçeneği
32-) Uzun dönem ortalama maliyetin hiçbir zaman kısa dönem ortalama maliyetten büyük olmaması aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir ? (Sayıştay 2007)
A- Ücretlerin zaman içinde sürekli olarak artması
B- Ücretlerin zaman içinde sürekli olarak azalması
C- Uzun dönemde girdi tercihlerindeki hareket alanının daralması
D- Uzunu dönemde sermaye maliyetlerinin sıfır olması
E- Uzun dönemde firmanın mümkün olan en düşük eş maliyet doğrusuna hareket edebilmesi
Cevap : Tesis ölçeğinin değişmesiyle beraber çeşitli kısa dönem koşulları ile karşı karşıya kalınan kısa dönemden farklı olarak uzun dönemde firmaların mümkün olan en düşük eş maliyet doğrusuna doğru yönelmesi, uzun dönem ortalama maliyeti kısa dönem ortalama maliyetten her zaman küçük yapar.
Yanıt, E seçeneği

33-) Bir firma belli bir ürünün tek satıcısıysa ve herhangi bir devlet regülasyonu yoksa bu firmanın rekabetçi bir firma gibi davranması hangi durumda mümkün olabilir ? (Sayıştay 2007)
A- Çok sayıda alıcı varsa
B- Piyasaya giriş ve çıkış önünde engeller yoksa
C- Üretim süreci önemli batık maliyetler içeriyorsa
D- Alıcılar firmanın fiyatı hakkında tam bilgiye sahipse
E- Bu firmayla iş yapan ajansların katlanmak zorunda kaldıkları işlem maliyetleri düşükse
Cevap : Firmalar piyasaya girişte herhangi engelle karşılaşmıyorsa ve maliyet kaybına uğramadan piyasadan ayrılabiliyorsa, belli ürünün tek satıcısı olan firma devletin regülasyonu olmamasına rağmen rekabetçi bir firma gibi davranabilir. Bu tür piyasalara hatta yarışabilir(rekabetçi) piyasalar denir.
Yanıt, B seçeneği


34-) Kâr maksimizasyonu amaçlayan rekabetçi bir firmanın gerçekleştirdiği üretim düzeyinde aşağıdaki koşullardan hangisi sağlanmalıdır ? (Sayıştay 2007)
A- Marjinal hasılat, marjinal maliyete eşit olmalı ve marjinal hasılat artıyor olmalıdır.
B- Marjinal hasılat, marjinal maliyete eşit olmalı ve marjinal hasılat azalıyor olmalıdır.
C- Fiyat, marjinal maliyete eşit olmalı ve marjinal maliyet artıyor olmalıdır.
D- Marjinal hasılat, marjinal maliyete eşit olmalı ve marjinal maliyet eğrisinin eğimi sıfır olmalıdır.
E- Fiyat, marjinal maliyete eşit olmalı ve marjinal maliyet azalıyor olmalıdır.
Cevap : Kâr maksimizasyonunu sağlayacak olan birincil şart marjinal hasılat ve marjinal maliyet eşitliğinin oluşmasıdır. Bunun yanı sıra MR=MC eşitliğinin sağlandığı noktada marjinal maliyet eğrisinin artan olması gerekmektedir. Marjinal maliyet ve marjinal hasılat eşitliğinin gerçekleştiğini U şeklinde marjinal maliyet eğrisi üzerinde düşünecek olursak gerçekleşecek olan üretim seviyesi firmanın arzu ettiği bir durum değildir.
Yanıt, C seçeneği
35-) Tam fiyat farklılaştırması yapan tekelci bir firma aşağıdakilerden hangisini maksimize etmektedir ? (Sayıştay 2007)
A- Toplam maliyet
B- Toplam refah
C- Tüketici artığı
D- Etkinsizlik
E- Refah kaybı
Cevap : Tam fiyat farklılaştırmasında tekelci firma, üretilen malları talep edenlerin ödeyebilecekleri maksimum fiyat düzeyi ile fiyatlandırırken, piyasadaki talep yapısına bakarak farklı fiyat uygulamalarıyla tüketici rantının hepsini almaya çalışır. Tekelci firmanın tam fiyat farklılaştırmasına gitmesi halinde, tüketici artığı ortadan kalkar ve bütünüyle üretici artığına dönüşür. Tek fiyat uygulamasıyla ortaya çıkan refah kaybı, tam fiyat farklılaştırması sayesinde sıfıra eşitlenerek ortadan kalkacaktır ve bu sayede toplam refah maksimize edilmiş olacaktır.
Yanıt, B seçeneği
36-) Aşağıdakilerden hangisi oligopol modellerinin tekelci rekabet modellerinden farklı bir yönüdür ? (Sayıştay 2007)
A- Giriş engellerinin bulunması
B- Firmaların negatif eğimli bir talep eğrisiyle karşı karşıya olmaları
C- Firmaların farklılaştırılmış bir ürünü satmaları
D- Firmaların fiyat alıcı olmaları
E- Giriş engellerinin bulunmaması
Cevap : Oligopol piyasasının tekelci rekabet piyasasından farkı piyasaya giriş engellerinin bulunması olarak sayılabilir. Oligopol piyasasında giriş engellerinin bulunma nedeni olarak da mevcut firmaların mutlak maliyet avantajları, mevcut firmanın ürünlerine olan tüketici bağımlılıkları, yeni girecek firmaların maliyet minimizasyonunu sağlayacak olan geniş bir pazar olanağı sağlayamamaları ve piyasaya yeni girecek firmaların büyük sermaye gereksinimleri karşılayamamaları nedeniyle piyasaya girişleri kolay olmayacağı söylenebilir.
Yanıt, A seçeneği
37-) Aşağıdakilerden hangisi bir ekonomi için her zaman tercih edilen bir durumdur ? (Sayıştay 2007)
A- Fiyatlar genel düzeyinin artması
B- Nüfusun toplam hasıla ile aynı oranda artması
C- Kişi başına gelirin artması
D- Nüfus artışının iş gücüne katılım oranından yüksek olması
E- İş gücünün katılım oranının istihdam oranından yüksek olması
Cevap : A seçeneğinde söylenilen durum ekonomide enflasyona sebep olur ki bu istenmeyen bir durumdur.
B seçeneğindeki bahsedilen oran kişi başına düşen milli geliri vermektedir. Her ikisinin de aynı oranda artmasının herhangi bir faydası yoktur.(Etki sıfır)
D seçeneğinde bahsedilen durum sonucunda ekonomide işsizlik meydana gelecektir. Ve bu durum istenilmeyen bir durum olduğu için kabul edilemez.
E seçeneğinde de D seçeneğinin sonucu olan işsizlik meydana gelir. İşsizliğin düşürülme olayı iş gücünün katılım oranının istihdam oranından düşük olması durumunda olacaktır.
C seçeneğinde ise kişi başına gelirin artması durumunda bireylerin satınalma gücü artar bu yüzden bu seçenek tercih edilir.
Yanıt, C seçeneği
38-) Beşeri sermaye kavramı aşağıdakilerden hangisini içermektedir ? (Sayıştay 2007)
A- Menkul değer
B- Fiziksel ve zihinsel beceri
C- Makine ve teçhizat
D- Para ve fonlar
E- Gayrimenkuller
Cevap : Bir ülkede ikamet edenlerin sahip oldukları servete, ulusal servet denir. Ulusal serveti oluşturan unsurlardan birincisi fiziksel sermayedir.Fiziksel sermaye, ülkede var olan doğal kaynakları, makineleri, binaları, köprüleri, barajları, yolları, parasal değerleri ifade eden menkul değerler ve diğer kamusal alt yapı unsurlarını kapsamaktadır. Ulusal serveti oluşturan ikinci unsur ise, ülkede ikamet eden kişilerin sahip oldukları bilgi ve becerilerdir(zihinsel beceri). Bu unsur kısaca beşeri sermayedir.
Yanıt, B seçeneği
39-) Milli gelir hesaplarında kullanılan üretim sürecinin üç aşamasına ilişkin sıralama aşağıdaki ifadelerin hangisidir ? (Sayıştay 2007)
A- Ara mallar, nihai mallar, tüketim malları
B- Ham maddeler, ara mallar, nihai mallar
C- Üretim malları, tüketim malları, nihai mallar
D- Ham maddeler, nihai mallar, sermaye malları
E- Doğal kaynaklar, ham maddeler, ara malları
Cevap : Milli gelir hesaplamalarında kullanılan üretim sürecinin üç aşamasını şöyle sıralayabiliriz; ham maddeler, ara mallar, nihai mallar. Örneğin: Ekmek üretiminde çitçiden alınan buğday ekmek üretimi için ilk aşamayı yani ham maddeyi oluşturmaktadır. Buğdayın değirmende öğütülmesi ise ikinci aşamayı oluşturmaktadır. Buğdayın un haline getirilmesinde un ara mal olarak dikkate alınır. Üçüncü aşama ise, unların üretim süreci içerisinde kullanılması sonucu oluşan ekmekler ise nihai mal olarak nitelendirilir.
Yanıt, B seçeneği
40-) Bir ülke içinde yerleşik bulunan bütün üretim faktörlerinin belirli bir dönem içinde ürettiği nihai malların ve hizmetlerin toplam piyasa değeri aşağıdaki ifadelerin hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2007)
A- GSMH     B- Net Milli Hasıla    C- Harcanabilir Gelir        D- GSYH      E- Net Yurt İçi Hasıla
Cevap : GSMH, ülke vatandaşları tarafından belirli bir dönemde gerek kendi ülkesinde gerekse diğer ülkelerde üretilen nihai malların ve hizmetlerin piyasa fiyatıları ile hesaplanmış değeridir.
Net yurt içi hasıla, bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai malların üretildikleri yılın piyasa fiyatları üzerinden net değeridir.
Harcanabilir gelir, insanların aldıkları ücretten vergiler düşüldükten sonra cebinde kalan para miktarıdır.
GSYH ise, ülkenin sınırları içinde belirli bir dönem içerisinde üretilen nihai malların ve hizmetlerin üretildikleri yılın piyasa fiyatları üzerinden hesaplanmasıdır.
Net yurt içi hasıla= GSYH-Amortismanlar
Yanıt, D seçeneği
41-) Harcanabilir kişisel gelir aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2007)
A- Kişisel gelir ile kişisel net vergiler arasındaki farka
B- Kişi başına net milli hasıla ile kişi başına net yurt içi hasıla arasındaki farka
C- Kişisel gelir ile kişisel net dolaysız vergiler arasındaki farka
D- Kişisel gelir ile dolaylı net vergiler arasındaki farka
E- Kişi başına gayrisafi milli hasıla ile kişi başına gayrisafi yurt içi hasıla arasındaki farka
Cevap : Kişisel gelir, bir ülke ekonomisinde, o ülke vatandaşlarının bir yılda gelir vergisi öncesi eline geçen toplam gelire denir. Harcanabilir kişisel gelir ise, bir ülke ekonomisinde, o ülke vatandaşlarının bir yılda gelir vergisi sonrası eline geçen gelire denmektedir. Harcanabilir kişisel gelir, kişisel gelir ile hükümetin kişisel gelir üzerinden aldığı kişisel vergi olan gelir vergisi arasındaki farka eşittir.
Yanıt, A seçeneği
42-) Bir ekonomide toplam hasıla aşağıdaki durumların hangisinin gerçekleşmesiyle kesinlikle artacaktır ? (Sayıştay 2007)
A- Kişi başına düşen sermaye miktarı artarken iş gücü verimliliğinin azalması
B- Toplam iş gücü miktarı artarken iş gücünün verimliliğinin azalması
C- Toplam sermaye stoku azalırken sermayenin verimliliğinin artması
D- Kişi başına düşen sermaye miktarı azalırken iş gücü verimliliğinin azalması
E- Kişi başına düşen sermaye miktarı sabitken iş gücü verimliliğinin artması
Cevap :  Karar organları toplam hasıla düzeyini artırmak için değişik yöntemler ve politika araçlarıyla piyasaya müdahale ederler. Örneğin girdi olarak kullanılan emek ve sermaye stokunu arttırmak, sabit emek sermaye stokunun verimliliğini arttırmak, üretimde etkinliği sağlamak ve kaynak dağılımının etkinliğinin sağlanması gibi. Bu bilgileri baz alırsak, E seçeneğinde kişi başına düşen sermaye miktarı sabitken iş gücü verimliliğinin artması firmaların ürettiği malın maliyetinde düşüşü sağlayacağından toplam hasıla düzeyini kesin arttırıcı bir etkiyi göstermektedir.
Yanıt, E seçeneği
43-) Bir ekonomideki toplam iş gücünün verimliliği aşağıdaki formüllerden hangisiyle ölçülmektedir ? (Sayıştay 2007)
A- Toplam büyüme oranı / İş gücüne katılma oranı
B- Toplam hasıla / Toplam istihdam miktarı
C- Toplam sermaye miktarı / Toplam işgücü miktarı
D- Toplam hasıla / Toplam işgücü miktarı
E- Toplam hasıla / Toplam nüfus
Cevap :
Toplam işgücü verimliliği = Toplam hasıla / Toplam istihdam miktarı
Formülden çıkarılabilecek sonuç bir ekonomide çalışan bireylerin üretim sonuçları açısından toplam hasılaya yaptıkları katkı ölçülmektedir. Yani bireylerin üretim sonucuna yaptıkları katkı nedir sorusuna cevap vermektedir.
Yanıt, B seçeneği
44-) Toplam tüketim fonksiyonu C=100+0.6(Y-T) ve T=50+0.4Y ise gelir düzeyi 1000 birim olduğunda toplam tüketim harcaması ne kadardır ? (Sayıştay 2007)
A- 235     B- 310    C- 350    D- 430    E- 450
Cevap : Soruda verilmiş olan vergiler denklemini tüketim fonksiyonunda(C) yerine koyarsak;
C=100+0.6(Y-(50+0.4Y))
olur. Soruda gelir düzeyinin(Y) 1000 birim olduğu verilmektedir;
C=100+0.6(1000-(50+0.4(1000))
C=430
Yanıt, D seçeneği
45-) Keynes’e göre, ekonominin istihdam düzeyini belirleyen en önemli unsur aşağıdaki ifadelerden hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2007)
A- Kamu harcamaları
B- Mal ve hizmetler için olan toplam talep düzeyi
C- Faiz oranı
D- Toplam gelir düzeyi
E- Fiyat ve ücretlerin düzeyi
Cevap : Keynes ekonomide klasik düşüncenin tam tersi şekilde eksik istihdamda da dengeye gelinebileceği ve burada önemli olan problemin efektif talep yetersizliği olduğunu vurgulamıştır. Yani analizini toplam talep üzerine kurgulamıştır. Keynes’e göre ekonomide milli gelir ve istihdam düzeyinin hangi düzeyde oluşacağını toplam talep aracılığıyla açıklamaya çalışmıştır.
Yanıt, B seçeneği
46-) Monetarist Okul’a göre enflasyonun temel nedeni aşağıdaki ifadelerden hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2007)
A- Dış ticaret fazlaları
B- İstikrarsız para talebi
C- Toplam arzı etkileyen negatif şoklar
D- Para arzındaki artışlar
E- Maliye politikasının sıklıkla kullanılması
Cevap : Monetarist Okul enflasyonu kontrol edebilmek için para politikasının uygulanmasını savunur. Para arzında meydana gelen bir artış kısa dönemde milli geliri, uzun dönemde fiyatlar genel düzeyini arttırmaktadır. Diğer bir ifade ile para arzında meydana gelen bir artış kısa dönemde reel değişkenler(üretim ve istihdam düzeyi) üzerinde etkili iken,uzun dönemde sadece fiyatlar genel düzeyi üzerinde etkili olmasını savunarak enflasyonun temel sebebi olarak para arzındaki artışı görmektedirler.
Yanıt, D seçeneği
47-) Aşağıdaki ifadelerden hangisi tüketim ile hane halkı geliri ve faiz oranı arasındaki ilişkiyi ifade etmektedir ? (Sayıştay 2007)
A- Tüketim, hane halkı geliri ile ilişkili değildir; ancak faiz oranları ile aynı yönde ilişkilidir.
B- Tüketim, hane halkı geliri ile aynı yönde; faiz oranları ile ters yönde ilişkilidir.
C- Tüketim, hem hane halkı geliri hem de faiz oranı ile ters yönde ilişkilidir.
D- Tüketim, hane halkı geliri ile ters yönde; faiz oranı ile aynı yönde ilişkilidir.
E- Tüketim, hem hane halkı geliri hem de faiz oranı ile aynı yönde ilişkilidir.
Cevap : Faiz oranlarının artışı durumunda hane halkı parasını tasarruf veya yatırım yaparak ileride daha fazla tüketim yapmak amacıyla parasını saklar. Bu yüzden faiz ile tüketim arasında ters bir ilişki vardır. Tüketim ile bireyin gelir düzeyi arasında ise aynı yönlü ilişki vardır. Çünkü geliri artan birey daha fazla tüketim yapar.
Yanıt, B seçeneği
48-) Kapalı bir ekonomide genel dengenin belirlenmesini sağlayan faiz oranı hangi noktada belirlenmektedir ? (Sayıştay 2007)
A- Mal ve para piyasalarında, IS eğrisi ile LM eğrisinin kesiştiği noktada
B- Mal piyasasında, toplam arz ile toplam talebin eşitlendiği noktada
C- Para ve mal piyasasında, toplam yatırım ile toplam para talebinin eşitlendiği noktada
D- Mal piyasasında, IS eğrisi ile LM eğrisinin kesiştiği noktada
E- Para piyasasında, toplam tasarruf ile toplam yatırımın eşitlendiği noktada
Cevap : Kapalı bir ekonomi devletin varlığının bulunduğu,ihracat ve ithalatın olmadığı bir ekonomi anlaşılmalıdır. Yani kapalı ekonomilerde hasıla tüketim, yatırım, kamu harcamalarının toplamından oluşmaktadır. Kapalı bir ekonomide genel dengenin belirlenmesinde IS-LM analizi çerçevesinde sağlanabilir. Kapalı bir ekonomide genel dengenin belirlenmesini sağlayan faiz oranı mal ve para piyasalarında, IS eğrisi ile LM eğrisinin kesiştiği noktada belirlenmektedir.
Yanıt, A seçeneği


49-) Esnek döviz kuru sisteminde, ülkenin ihracat hacminin azalması sonucunda aşağıdaki ifadelerden hangisi gerçekleşecektir ? (Sayıştay 2007)
A- Ödemeler dengesi fazlası
B- Cari işlemler dengesi fazlası
C- Ülke parasının değerinde bir azalış
D- İthalatta azalış
E- Ülke parasının değerinde bir artış
Cevap : Esnek döviz kur sisteminde, ülkenin ihracat hacminin düşmesi sonucunda net ihracat azalacaktır. Net ihracatın azalması ödemeler dengesi bilançosunu etkileyecek ve ödemeler dengesi bilançosunun açık vermesine yol açacaktır. Yani ülkenin ihracat hacminin düşmesi yurt dışına mal ve hizmet satamaması durumunda ülkeye gerekli döviz girişi yaşanmamaktadır. Ülkeye döviz girişinin olmaması ile ülkeye gelen dövizin ülkeden çıkan dövizden fazla olmasıyla karşılaşılacaktır. Döviz fiyatları yükselecektir ve bu da ülkedeki paranın değerini azaltacaktır.
Yanıt, C seçeneği
50-) Bir petrol istasyonunun, yakınında yeni otoyol girişinin açılmasıyla, artan trafikten olumlu şekilde etkilenmesi ve bu istasyonun karının artması aşağıdaki dışsallık türlerinden hangisine örnektir ? (Sayıştay 2007)
A- Parasal dışsallık
B- Teknik dışsallık
C- Negatif dışsallık
D- Reel dışsallık
E- Teknolojik dışsallık
Cevap : Parasal dışsallıklar herhangi bir bireyin veya firmanın faaliyetinin fiyat sisteminden geçerek diğer bireyler ve firmaların üzerinde oluşturdukları etkilerdir. Fiyat sisteminden geçen bu faaliyetin ekonomide üretim veya tüketim seviyesine herhangi bir değişikliğe sebep olmamaktadır. Soruda yeni bir otoyol girişinin açılmış olması mevcut petrol istasyonunun artan trafikle beraber müşteri sayısının artması anlamına gelir. Müşteri sayısının artması firmanın karını arttırır.
Yanıt, A seçeneği
51-) Aşağıdakilerden hangisi iktisatçıları ilgilendiren mikro bir konudur ? (Sayıştay 2008)
A- Bütçe açığı
B- Enflasyon
C- İşsizlik
D- Üretimin maksimizasyonu
E- Dış ticaret açığı
Cevap : Mikro ekonomi, bireylerin ve firmaların tercihlerini ve bu seçimlerin sonucunda karar birimlerinin birbirleri ile etkileşiminin yanında devletin bu seçimlere etkisini araştırmaktadır. Mikro iktisat’ın ana konu başlıkları arasında tüketici dengesi, üretici dengesi, maliyet teorisi, piyasa yapılarını incelemektedir. Yani ekonomide bireylerin, firmaların ve devletin tercihlerini bir bütün olarak ele alarak toplam etki analiz edilmektedir. Bu yüzden yukarıda verilen şıklarda D şıkkı firmaların üretimiyle ilgili olduğu için mikro bir konudur.
Yanıt, D seçeneği
52-) Aşağıdaki ifadelerden hangisi bir malın talep miktarında artışa yol açmamaktadır ? (Sayıştay 2008)
A- Tüketici gelir düzeyinin artması
B- Tamamlayıcı malın fiyatının yükselmesi
C- Ülke nüfusunun büyümesi
D- İkame malın fiyatının yükselmesi
E- Zevk ve tercihlerin mal lehine gelişmesi
Cevap : Şıklardan gidersek, A seçeneğinde tüketici gelir düzeyinin artmasından bahsedilmektedir. Bireylerin geliri arttığında tüketim mallarının talebi de otomatik olarak artar. C seçeneğinde nüfusun büyümesinden bahsedilmektedir. Burada da ülke nüfusu artarsa talep miktarı da artacaktır. Çünkü bir kişinin talep miktarı ile iki kişinin talep miktarı eşit değildir. D seçeneğinde ikame malın fiyatının yükselmesinden bahsedilmektedir. Bu seçenekte de bir malı kullanan kişinin aleyhine bir durum olur ve talep miktarı yine artar. E seçeneğinde zevk ve tercihlerin mal lehine gelişmesi de zaten talep miktarını arttıracaktır. Fakat B seçeneğinde tamamlayıcı malın fiyatının yükselmesinden bahsediliyor. Bu da maliyeti arttıracağından talep miktarını azaltır.
Yanıt, B seçeneği
53-) Bir piyasadaki tüketiciler malın fiyatının gelecekte artacağı beklentisi içinde olurlarsa bu mala yönelik talep nasıl değişecektir ? (Sayıştay 2008)
A- Talep, bugün ve gelecekte artacaktır.
B- Talep gelecekte artacaktır.
C- Bugünkü talep artar.
D- Talep gelecekte azalır.
E- Bugünkü talep azalır.
Cevap : Talep, satın alma gücüyle desteklenmiş satın alma isteğine verilen isimdir. Bu yüzden gelecekte bir malın fiyatının artacağı beklentisi var ise bu malın talebi bugünden artması gerekmektedir. Çünkü bugün 20 lira olan söz konusu mal gelecekte 25 lira olabilir. Çünkü malın gelecekte fiyatının artışı beklenmektedir.
Yanıt, C seçeneği
54-) Bir piyasada oluşan arz fazlasının piyasaya dışarıdan bir müdahale gerek kalmaksızın ortadan kalkabilmesi için aşağıdakilerden hangisinin gerçekleşmesi gereklidir ? (Sayıştay 2008)
A- Malın fiyatının düşmesi
B- Malın fiyatı sabit kalırken talep edilen miktarın düşmesi
C- Malın fiyatı sabit kalırken tüketicilerin gelirinin azalması
D- Malın fiyatı sabit kalırken üretim maliyetlerinin düşmesi
E- Malın fiyatının artması
Cevap : Dışarıdan bir müdahaleye gerek kalmaksızın oluşan arz fazlasının ortadan kalkabilmesi için rekabetçi piyasanın varlığına ihtiyaç duyulmaktadır. Firmaların üretim yapmalarının sonucunda arz fazlasının varlığının devam etmesiyle firmalar mallarını satamayacaklar. Bu arz fazlalığının ortadan kalkabilmesi için piyasa içerisinde malın fiyatının düşmesi gereklidir. Malın fiyatı oluşan arz fazlalığını ortadan kaldırana kadar düşecektir.
Yanıt, A seçeneği
55-) Dana eti piyasası dengede iken deli dana hastalığının yaygın olduğu inancının oluşması sonucunda piyasa denge fiyatını nasıl etkilenmektedir ? (Sayıştay 2008)
A- Talep ve arz etkilenmeyeceğinden piyasa fiyatı değişmez.
B- Arz miktarı düşeceğinden piyasa fiyatı artar.
C- Talep miktarı düşeceğinden piyasa fiyatı artar.
D- Arz miktarı artacağından piyasa fiyatı düşer.
E- Talep miktarı düşeceğinden piyasa fiyatı düşer.
Cevap : Deli dana hastalığının yaygın olduğu söylentisi üzerine tüketiciler tepki olarak dana etinden vazgeçerek ikamesi olan diğer et türlerine yönelerek et ihtiyaçlarını karşılamaya çalışacaklardır. Bu durumda firmanın piyasaya arz etmiş olduğu dana eti hakkında yorum yapılamazken, tüketicilerin dana etinden vazgeçerek ikame mallara yönelmesi sonucunda dana etinin talebi düşecektir. Talebi düşen malın ise fiyatı düşecektir.
Yanıt, E seçeneği
56-) Tüketicinin geliri artarken bir mala yönelik talebi de artıyorsa o malın niteliği aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2008)
A- Normal mal
B- Serbest mal
C- İkame malı
D- Düşük mal
E- Tüketim malı
Cevap : Fiyat unsuru açısından değerlendirdiğimizde mallar normal mal ve Giffen mal olarak ikiye ayrılırlar. Normal mal, malın fiyatı arttığı zaman miktarı azalan mal olarak tanımlanabilir. Giffen malı ise malın fiyatı arttığı zaman miktarı da artan mal olarak tanımlanabilir. Malların ayrıştırılmasında kullanılan diğer unsur gelire göre mallar, normal mal ve düşük mal olarak ikiye ayrılır. Gelir açısından normal mallar, bireyin geliri arttıkça miktarı da artan mallara denir.
Yanıt, A seçeneği
57-)
I- Fiyatlar
II- Gelir
III- Tüketicinin tercihleri
IV- Marjinal ikame oranı
Yukarıdaki ifadelerden hangileri bir tüketicinin elde edebileceği fayda düzeyini sınırlamaktadır ? (Sayıştay 2008)
A- Yalnız I
B- Yalnız II
C- I ve II
D- III ve IV
E- II, III ve IV
Cevap : Tüketicinin bir mal sepetini tüketirken temel amacı faydasını maksimize etmektir. Tüketicinin fayda düzeyini sınırlandıran esas unsurlar tüketicinin geliri ve malların fiyatlarıdır.
Yanıt, C seçeneği
58-) Bir firma kısa dönemde kapanma noktasında üretim yapıyorsa bu durum ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur ? (Sayıştay 2008)
A- Firma, yalnızca normal kâr elde edebilir.
B- Firma, elde ettiği hasılatla yalnızca sabit maliyetlerini karşılayabilir.
C- Firmanın toplam hasılatı ile toplam değişken maliyetleri sıfırdır.
D- Firma, elde ettiği hasılatla yalnızca değişken maliyetlerini karşılayabilir.
E- Firmanın toplam hasılatı ve sabit maliyetleri sıfırdır.
Cevap : Kısa dönemde kapanma noktasında üretim yapan bir firmanın denge koşulu fiyatın, marjinal maliyetin ve ortalama değişken maliyetin minimum noktasının eşit olması gerekliliğidir. Yani P=MC=AVCmin. Bu koşul aynı zamanda zarar minimizasyonunu temsil ederken firmanın üretimini durdurup durdurmayacağına ilişkin karar vermesini de sağlar.
Yanıt, D seçeneği
59-) Bir firma üretimini artırmak amacıyla daha fazla emek istihdam ederek aşağıdaki maliyetlerden hangisini daima düşürebilir ? (Sayıştay 2008)
A- Marjinal maliyet
B- Ortalama değişken maliyet
C- Ortalama toplam maliyet
D- Ortalama sabit maliyet
E- Toplam maliyet
Cevap : Ortalama sabit maliyet, ortalama maliyetten ortalama değişken maliyetten çıkarılması sonucunda bulunur. Kısa dönem boyunca bu iki doğru birbirine yaklaşmakta fakat birbirlerini ortalama sabit maliyet nedeniyle kesmemektedir. Emek istihdamı arttıkça ortalama sabit maliyet daima düşecektir.
Yanıt, D seçeneği
60-) Firma kâr maksimizasyonunun sağlandığı nokta ile ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi söz konusudur? (Sayıştay 2008)
A- Marjinal hasılat sıfıra eşit olur.
B- Marjinal hasılat ile marjinal maliyet arasındaki fark sıfıra eşit olur.
C- Toplam hasılat ile toplam maliyet arasındaki fark sıfıra eşit olacaktır.
D- Marjinal maliyet sıfıra eşit olacaktır.
E- Toplam maliyet sıfıra eşit olacaktır.
Cevap : Tam rekabet piyasasında faaliyet gösteren bir firmanın temel kâr maksimizasyonu şartı marjinal maliyetin marjinal hasılata eşit olmasının yanında fiyat düzeyinin de marjinal maliyete eşit olması gereklidir. Bu bilgiye göre şıklardan cevaba gidecek olursan B seçeneğinde marjinal hasılat ile marjinal maliyet arasındaki farkın sıfır olduğu bilgisi vardır. Bu bilgiden marjinal maliyetin marjinal hasılata eşit olduğunu çıkarmak mümkündür. Kâr maksimizasyonu şartımız da zaten bu olacağından doğru seçenek B seçeneğidir.
Yanıt, B seçeneği
61-) Tam rekabet piyasasında üretim yapan bir  firmanın malına olan yönelik talep eğrisi, aynı zamanda o firmaya ilişkin hangi eğriye eşit olmak zorundadır ? (Sayıştay 2008)
A- Ortalama hasılat eğrisi
B- Toplam hasılat eğrisi
C- Marjinal maliyet eğrisi
D- Toplam maliyet eğrisi
E- Ortalama maliyet eğrisi
Cevap : Tam rekabet piyasası çok sayıda alıcı ve satıcının karşılaştığı homojen(malların aynı olması) malların üretildiği bir piyasa türüdür. Piyasaya giriş çıkış serbestisi olduğu için piyasa içerisinde piyasa fiyatı piyasa talebi ile arzının kesiştiği noktada oluşmaktadır. Firmaların piyasayı etkileme gücü olmadıkları için firmaların talep esneklikleri sonsuz olan yatay bir doğru şeklinde olacaktır. Talep eğrisinin esnekliğinin sonsuz olması nedeniyle oluşan fiyat düzeyinden firma istediği kadar mal satabilir. TRP de P=AR=MR eşitliğinde talep eğrisi oluşmaktadır.
Yanıt, A seçeneği
62-) Tekelci bir firma açısından marjinal hasılanın fiyattan küçük olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir ?(Sayıştay 2008)
A- Tekelci firmanın ürettiği mala olan talebin sonsuz esnekliğe sahip olması
B- Tekelci firmanın ürettiği mala olan talebin esnekliğinin sıfır  olması
C- Tekelci firmanın ürettiği mala olan talebin negatif eğimli olması
D- Tekelci firmanın arz eğrisinin olmaması
E- Tekelci firmanın ürettiği malları istediği mallara istediği fiyattan satabilmesi
Cevap : Tekelci firma hem üretim hacmini hem de fiyat düzeyini belirleyememektedir. Diğer piyasalarda da olduğu gibi kâr maksimizasyonunu hedefleyen tekelci firma daha fazla mal satabilmek için mutlaka ürettiği malın fiyatını düşürmesi gereklidir. Yani üretim düzeyi ile fiyat arasındaki ters yönlü ilişki kurulması gereklidir. Bu açıklamalar çerçevesinde tekelci firmanın talep eğrisi negatif eğimlidir.
Yanıt, C seçeneği
63-) Tekelci bir firmanın her bir müşterisine, ödemeye istekli olduğu en yüksek fiyatı ödetmesi aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2008)
A- Birinci derece(tam) fiyat farklılaştırması
B- İkinci derece fiyat farklılaştırması
C- Üçüncü derece fiyat farklılaştırması
D- Blok fiyatlama
E- Kesikli fiyatlama
Cevap : Birinci derece fiyat farklılaştırmasında tekelci firma ürettiği mal ve hizmetleri her alıcıya malı satın alabileceği en yüksek fiyattan satarak oluşan tüketici artığının tamamını elde etmeye çalışmaktadır. Dikkat edilirse bu fiyat farklılaştırmasının uygulanabilmesi için tüm alıcıların ilgili mal ve hizmetlere ödeyebilecekleri en yüksek fiyat düzeyinin bilinmesi gerekliliğinin yanında fiyat farklılaştırmasına giden firmanın tekel gücü de önemli hale gelecektir. Soruda da zaten tekelci bir firmanın her müşterisine ödemeye istekli olduğu en yüksek fiyatı ödemesi sorulmuştur.
Yanıt, A seçeneği
64-) Gayrı Safi Milli Hasıla(GSMH) hesaplanırken, bir ekonominin belli bir döneminde ürettiği mal ve hizmetler neye göre belirlenmektedir ? (Sayıştay 2008)
A- Piyasa fiyatlarına
B- Yatırım maliyetlerine
C- Tüketim miktarına
D- Faktör maliyetlerine
E- Sağladığı kârlara
Cevap : GSMH, ülke vatandaşlarının sahip oldukları üretim faktörleri kullanılarak belli bir dönemde üretilmiş tüm nihai mal ve hizmetlerin piyasa fiyatlarıyla hesaplanan değeridir. Burada verilen tanıma bakılarak sorunun doğru cevabının piyasa fiyatları olduğunu görebiliriz.
Yanıt, A seçeneği
65-) Keynesyen iktisatçılarına göre aşağıdaki önermelerden hangisi doğrudur ? (Sayıştay 2008)
A- Her arz kendi talebini oluşturur.
B- Efektif talepteki değişmenin toplam çıktı üzerinde bir etkisi yoktur.
C- Toplam çıktı düzeyini belirleyen en önemli değişken efektif taleptir.
D- Toplam arzdaki değişmeler toplam harcamaları etkilemez.
E- Toplam talepteki değişmeler potansiyel milli geliri etkiler.
Cevap : Keynesyen iktisatçılar klasiklerin tam tersi olarak ekonominin tam istihdamda olduğu varsayımına değil de eksik istihdamda olduğunu ve eksik istihdamda da dengeye gelinebileceğine vurgu yapmışlardır. Bunun için devletin ekonomiye müdahalesini savunmuşlardır. Ekonominin efektif talep yetersizliği sonucunda eksik istihdam düzeyinde seyrettiğini savunmuşlardır. Zaten keynesyen grubun ortaya çıkmasındaki en temel özellik bu olmuştur.
Yanıt, C seçeneği
66-) Keynesyenlere göre, bir merkez bankası için işsizliği düşürmenin en önemli maliyeti aşağıdakilerden hangisidir ? (Sayıştay 2008)
A- Şeffaf ve hesap verebilir olmak için merkez bankasının atması gereken adımlar
B- Yeni para basma ve dağıtma maliyeti
C- Enflasyon
D- Yüksek reel ücretler
E- Üretimde yaşanan düşüşler
Cevap : 2. Dünya Savaşı ile birlikte ülkelerin silahlanması ve savaşın finansmanının ağır yüklerinin ülke ekonomilerini derinden etkilemesi sonucunda yüksek enflasyon olgusu ile karşılaşılmıştır. Bu durumun açıklanması için Keynesyen iktisatçılar Philips Eğrisi yaklaşımını geliştirmişlerdir. Philips eğrisi analizinde düşük işsizlik oranlarına karşılık yüksek oranlı enflasyon; düşük enflasyon oranına karşılık yüksek oranlı işsizliğe katlanılması gerektiği görülmüştür. Bu değerlendirme ile Keynesyenlere göre, işsizliği düşürmenin en önemli maliyeti enflasyona razı olmaktır.
Yanıt, C seçeneği
67-) Bir ekonomide, cari ücret seviyesinde çalışmak istemeyen kişilerin bulunması nedeniyle meydana gelen işsizliğe ne denir ? (Sayıştay 2008)
A- Açık işsizlik
B- İradi işsizlik
C- Teknolojik işsizlik
D- Konjonktürel işsizlik
E- Gizli işsizlik
Cevap : Konjonktürel işsizlik, ekonominin tam istihdam düzeyinden uzaklaşması sonucunda yani iktisadi dalgalanmalar sonucunda oluşan işsizlik türüdür.
İradi işsizlik, cari ücret düzeyinde çalışma olanaklarına sahip olmalarına karşı çalışmak istemeyenlerin oluşturduğu işsizliktir.
Gizli işsizlik, belirli bir üretim sektöründe istihdam edilenlerden bir kısmının faaliyetten çekilmesi durumunda üretim hacminde bir daralma meydana gelmemesi sonucu görülen işsizliktir.
Teknolojik işsizlik, uzun süre emek yoğun üretim metodu uygulanmaktan sermaye yoğun tekniklere geçilmesi sonucu ortaya çıkan işsizliktir.
Yanıt, B seçeneği
68-) Milli paranın yabancı paralar karşısında düşmüş olan devletçe resmen kabul edilip kambiyo fiyatlarının yeniden ve düşük kıymete göre düzenlenmesi işlemine ne ad verilmektedir ? (Sayıştay 2008)
A- Devalüasyon
B- Enflasyon
C- Stagflasyon
D- Deflasyon
E- Revalüasyon
Cevap : Kambiyo işlemleri, ülkenin ulusal parasının yabancı ülke parasıyla değiştirilme işlemi olarak tanımlanabilir. Sabit döviz kuru sisteminde, ülkenin ulusal parasının değerinin düşürülmesine devalüasyon denir. Örneğin sabit kur sistemi içerisinde 1$=1.50 TL iken kurun revize edilerek 1$=1.85 TL olmasıdır. Tam tersi durumda ise sabit kur rejiminde ülke parasının yabancı paralar karşısında değerinin arttırılmasına revalüasyon denir. Sorudan da anlaşılacağı üzere ulusal paranın yabancı paralar karşısında düşmüş olmasını soruyor. Bu yüzden ;
Yanıt, A seçeneği
69-) Harcanabilir gelirde 100 birimlik bir artış olduğunda tüketim ve tasarruf nasıl etkilenir ? (Sayıştay 2008)
A- Tüketim artar ancak tüketim artışı 100 birimden az olur
B- Tüketim artışı ile tasarruf artışı toplamı 100 birimden fazla olur
C- Gelirdeki artışa vergilerdeki artış aynı olduğundan tüketim ve tasarruf miktarı değişmez
D- Tasarruf artar ancak tasarruf artışı 100 birimden fazla olur
E- Tüketim artışı ile tasarruf artışı toplamı 100 birimden daha az olur
Cevap : Basit keynesyen modelde, harcanabilir gelir bireylerin tüketim harcamalarının ve tasarruf düzeylerinin toplamından oluşmaktadır.
Harcanabilir gelirdeki artış, marjinal tüketim ve tasarruf eğilimlerine bağlı olarak bir kısmı tüketime, diğer bir kısmı ise tasarrufa ayrılacaktır. Bu değerlendirmeler çerçevesinde; A seçeneğinde ifade edilen, tüketim artar; ancak tüketim artışı 100 birimden daha az olur yargısının doğru olduğu görülmektedir.
Yanıt, A seçeneği
70-) Paranın miktar eşitliği aşağıdaki ifadelerin hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2008)
A- MV=P/T
B- VT=M/P
C- MT=PV
D- MP=VT
E- MV=PT
Cevap : Ekonominin daima tam istihdam düzeyinde dengede olduğunun varsayıldığı Klasik İktisat Ekolü’nde, para talebi ile ilgili görüşler Fisher Denklemi (Mübadele Denklemi) ile açıklanır. Bu denklem ise;
MV=PT
Denklemde M dolaşımdaki para miktarını, V paranın dolanım hızını, P fiyatlar genel seviyesini, T ekonomide para kullanılarak yapılan toplam işlem hacmini göstermektedir.
Yanıt, E seçeneği



ETİKETLER: sayıştay çıkmış sorular
sayıştay çıkmış sorular 2014
sayıştay çıkmış sorular kitabı 2014
sayıştay çıkmış sorular kitabı
sayıştay çıkmış sorular ve çözümleri
sayıştay çıkmış sorular 2012
sayıştay çıkmış sorular 2010
sayıştay çıkmış sorular 2011
sayıştay çıkmış sorular kitap
sayıştay çıkmış sorular 2008
sayıştay çıkmış sorular ve çözümleri
sayıştay çıkmış sorular ve çözümleri
sayıştay denetçiliği çıkmış sorular
sayıştay denetçi yardımcılığı çıkmış sorular
sayıştay denetçiliği yardımcılığı çıkmış sorular
sayıştay denetçi yardımcılığı sınavı çıkmış sorular 2010
sayıştay çıkmış sorular ve çözümleri
sayıştay eleme çıkmış sorular
sayıştay eleme sınavı çıkmış sorular
sayıştay çıkmış iktisat soruları
sayıştay kanunu ile ilgili çıkmış sorular
sayıştay çıkmış sorular kitabı 2014
sayıştay çıkmış sorular kitabı
sayıştay çıkmış sorular kitap
sayıştay kanunu ile ilgili çıkmış sorular
sayıştay çıkmış sorular ve çözümleri
sayıştay çıkmış sınav soruları
sayıştay denetçi yardımcılığı sınavı çıkmış sorular 2010
sayıştay çıkmış test sorular
sayıştay çıkmış test soruları
sayıştay çıkmış sorular ve çözümleri
sayıştay denetçi yardımcılığı çıkmış sorular
sayıştay denetçiliği yardımcılığı çıkmış sorular
sayıştay denetçi yardımcılığı sınavı çıkmış sorular 2010

Bu Haberi Paylaş

Yorum Yazmayı Unutmayın.