Türiye’de Son 10 Yılda Alkol Tüketimine Konulan Sınırlamalar | Abdullah Üçar - Ekonomizm

24.04.2014

Türiye’de Son 10 Yılda Alkol Tüketimine Konulan Sınırlamalar | Abdullah Üçar


Kısaltmalar Listesi
 OECD: Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü
TÜİK: Türkiye İstatistik Kurumu
WHO: Dünya Sağlık Örgütü
İSMMMO: İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
Tablolar Listesi
 Tablo 1 : 1996-2007 Dönemi Seçilmiş Bazı Ülkelerde Kişi Başına (+15 yaş) Alkol Tüketim Miktarları(litre)
Tablo 2: Distile Alkollü İçkiler Sektörü Yurt İçi Talep (miktar olarak)
Tablo 3: Yıllar İtibariyle Artan Şarap Fiyatları
Tablo 4: Türkiye’de Şarap Vergilendirilmesi
Tablo 5: Alkollü içeceklerin Vergilendirilmesi (Hektolitre başına )
Tablo 6: 2009 Yılı Seçilmiş Ülkelere Göre Yüksek Alkollü İçkilerdeki GSYH’ye Göre Endekslenmiş ÖTV Oranları
Tablo 7: Alkollü İçeceklerin Vergilendirilmesi(Hektolitre Başına)
Grafikler Listesi

Grafik 1: Yıllara Göre Alkol Fiyatlarındaki Değişim

GİRİŞ
21.Yüzyılda alkolden kaynaklanan olumsuzluklar dünya ülkelerini harekete geçirmiştir. Bu olumsuzlukları önlemeye yönelik politikalar geliştirmeye, tedbirler almaya ve mücadele etmeye sevk etmiştir. Dünya’da birçok ülkede aynı amaç ve hedef olmasına karşın, ülkeler birbirinden farklı politikalar uygulayarak alkol tüketimine ve meydana gelen olumsuzluklara çözüm bulmaya çalışmıştır.
Türkiye’de de aynı şekilde hükümetler alkol tüketimi konusunda politikalar, önlemler alıp yasalar çıkarmıştır. Çeşitli yaptırımlar uygulayarak alkol tüketimini azaltmaya çalışmıştır. Özellikle son yıllarda ülkemizde daha sık ve caydırıcı önlemler alınmıştır. Çıkarılan yasalarla ve uygulanan çeşitli vergilerin arttırılmasıyla alkol tüketimini azaltmaya çalışmıştır. Bu önlemler ve yasalar sonucunda söz konusu malın tüketimini ne derecede önleyip önlemediğini göreceğiz. Bunun yanında kayıt dışı ekonomiyi göz ardı etmemek gerekir.
Günümüz Türkiye’sinde ve dünyanın çeşitli ülkelerinde alkol tüketimini azaltmak temel amaçtır. Birinci bölümde ülkemizdeki alkol tüketimini, fiyatları, satış miktarı ve söz konusu malı tüketen hane sayısını ele alıp ikinci bölümde tüketimi azaltmak amacıyla uygulanan vergi türleri ve etkilerini, üçüncü bölümde çıkarılan yasalar ve yapılan mücadeleleri son olarak ta dördüncü bölümde Türkiye’deki söz konusu malın tüketimini önlemeye yönelik dünya ülkeleri ile karşılaştırılması ele alınacaktır.

BİRİNCİ BÖLÜM

1.DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE ALKOL TÜKETİMİ

     Dünya’da aşırı alkol kullanımı nedeni ile her yıl yaklaşık 2.5 milyon kişi hayatını kaybetmektedir. Alınan tüm önlemlere karşın gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde alkol bağımlılarının sayısı gittikçe artmaktadır. Dünya ülkelerinin çoğunda olduğu gibi ülkemizde de alkol insan hayatında önemli bir sorun teşkil etmektedir.( Uluslararası Sosyal ve Ekonomik Ürünler Dergisi)
Dünya Sağlık Örgütüne göre (WHO) trafik kazaları için risk faktörlerinin başında ‘’alkollü araç kullanımı’’ yer almaktadır. Bu sebeple trafik kazalarını azaltmak için sunulan önerilerin başında da ‘’alkolle ilgili kanun ve yaptırımların düzenlenmesi ‘’ gelmektedir. (Alkol Raporu)

Tablo 1: 1996-2007 Dönemi Seçilmiş Bazı Ülkelerde Kişi Başına (+15 yaş) Alkol Tüketim Miktarları(litre)
  YILLAR199619971998199920002001200220032004200520062007
TÜRKİYE1.61.61.61.61.51.41.41.51.41.31.21.2
İSVEÇ6.05.95.86.16.26.56.96.96.56.66.96.9
İRLANDA12.212.813.213.814.214.514.313.513.613.513.413.4
JAPONYA9.08.88.78.88.68.68.48.48.28.57.97.7
DANİMARKA12.212.211.611.613.113.113.113.012.812.712.212.1
ÇEK CUMHURİYETİ11.611.911.811.911.811.811.912.111.512.011.912.1
İZLANDA4.95.15.65.96.16.36.56.56.77.17.27.5
HOLLANDA9.910.19.910.110.110.09.89.79.69.69.69.5
FRANSA14.914.514.914.514.014.213.913.413.112.713.012.9
ALMANYA11.010.810.610.610.510.410.410.210.110.010.19.9
AVUSTURYA9.89.99.89.69.89.610.09.89.99.99.99.8
İSVİÇRE11.311.211.111.111.211.110.810.810.710.110.210.4

Kaynak: OECD HealthData
                     
Tablo 1 de görüldüğü gibi: 15 yaş üzeri bireylerin kişi başına alkol tüketim miktarlarında Türkiye ile seçilmiş 11 ülkedeki kişi başına alkol tüketim miktarlarını karşılaştırırsak, Türkiye’nin en az alkol tüketen ülke olduğunu görmekteyiz. Türkiye’nin 1996-2007 döneminde ortalama kişi başına alkol tüketimi 1.44 litredir. Türkiye 2003-2007 döneminde, bu ortalamasının altında alkol tüketimi ile istikrarlı bir yapıya kavuşacağı izlenimi uyandırmıştır. Bu düşük oran ile Türkiye; dünyanın en gelişmiş ülkelerinden olan Almanya, Fransa, İsviçre, Japonya ve Hollanda gibi ülkelerden daha az alkol tüketmektedir. Örneğin tablo 1 e göre en fazla alkol tüketen ülkeler arasında başı çeken ülke olan Fransa’nın aynı dönemde ortalama tüketimi 13 litredir. Özellikle 2000 yılından sonra alkol tüketiminde azalmalar dikkat çekmekte ise de 2007 yılındaki tüketimi 12.9 litre ile 13.4 litrelik İrlanda’dan sonra ikinci sıradadır. Kişi başına alkol tüketimi açısından; Türkiye’ye en yakın ülke söz konusu dönemde ortalama 6.43 litre ile İsveç’tir.

1.1.Türkiye’de Alkol Tüketimi
60 yıllık devlet monopolünün kaldırılmasının ardından alkollü içkiler piyasası yeniden şekillenmektedir. Ayrıca sektörde yaşanan kayıt dışılık da göz önünde bulundurulduğunda sektöre ilişkin gerçeklere ulaşmak bazen güçtür.
Alkol türlerine göre tüketim söz konusu ve aynı zamanda nüfus artışı, kente göç, gelirin artması, turizm sektörünün gelişmesi gibi hususlarında tüketime etkisi oldukça fazladır. Ayrıca kayıt dışılık ve liberalizasyon öncesi ve sonrası tüketim verileri dikkate alınarak aşağıdaki gelişmeler öngörülmektedir.

Tablo 2: Distile Alkollü İçkiler Sektörü Yurt İçi Talep (miktar olarak)

SıraAna                                                  Yıllar                                                            Ort.yıllıkArtış
NoMallar200620072008200920102011201220132007-2013
1Viski9009009059059059109109101.1
2Votka8.0008.0508.0508.0508.1008.1008.1508.1501.5
3Rakı45.00045.40045.80046.00046.20046.40046.60046.8004.0

Ayrıca 2003 yılından itibaren ÖTV’de meydana gelen ciddi artışlar, enflasyonun çok üzerinde fiyat artışlarına yol açtığından sektörde talep durgunluğu yaşanmaktadır. İthalat düzenlemeleriyle iç piyasaya giren yabancı markalar genelde üst gelir seviyesindeki tüketicilere hitap etmektedir. Bu segmentin artan ithalatçı firma ve markalara bağlı olarak tüketici tercihi yürütmesi beklenmektedir. (Kitaptan)
Alkol çeşitlerinin bir kısmı mevsimsel olarak tüketimi değiştirmektedir. Örneğin: Bira tüketimi kış aylarında belirli bir düşüş gösterip, yaz aylarında turizmin de etkisiyle büyük ölçüde artmakta ve kapasite kullanım oranı da yüzde 90’ların üzerine çıkmaktadır.(kitapta) 2010 yılında bira tüketimi 47.169.597 litre olarak tespit edilmiştir. (Uluslararası Sosyal ve Ekonomik Bilimler Dergisi, sayı 3, ss 95-99, 2013 )

1.1.1.Türkiye’de Nominal ve Reel Alkol Fiyatları
        Alkol hammaddesi olarak bilinen bağcılıkta tarım tekniklerinin yeterince uygulanmaması sebebiyle birim alanda elde edilen verim düşük, dolayısıyla maliyet ve satış fiyatları yüksektir. Buda üretilen şarabın maliyetinin yüksek olmasına neden olmaktadır. Bu yıllar itibariyle fiyatlarda seyreden artışın önemli bir nedeni de alkole uygulanan özel tüketim vergisidir.

Aşağıda yıllar itibariyle litre başına fiyat artışı ve yıllar itibariyle yüzdelik artış gösterilmiştir.

Tablo 3: Yıllar İtibariyle Artan Şarap Fiyatları

      Fiyat                              Yıllar    Yıllık Yüzdelik Artışlar
Birimi1999200020012002200320042005200020012002200320042005
YTL/Litre0.400.540.931.201.492.202.5035.072.229.024.247.713.6

Kaynak: TÜİK verileri.
Türkiye, İskandinav ülkelerinden sonra en yüksek litre başı tüketim fiyatına sahip ülke konumuna gelmiştir. Kişi başına düşen milli gelir seviyesine göre değerlendirildiğinde, Avrupa’daki en yüksek fiyata sahip ülkelerden biridir. Fiyatların yüksekliği vergi oranlarının yüksek olmasından kaynaklanmaktadır. (kitap)

1.1.2. Türkiye’de Alkolün Fiyat Esnekliği
Bira ve diğer alkollü içeceklerde talebin fiyat esnekliği 0 olmadığı sürece, talep edilen miktar fiyat ile ters yönde değişecektir. Dolayısıyla istenilen değerlendirmeyi yapabilmek için alkollü içecek fiyatlarının son on yıllık seyrini incelemekte yarar vardır. Aşağıdaki grafikte alkollü içeceklere ait reel fiyatların ( enflasyona göre düzenlenmiş fiyatları ) seyri görülmektedir. Son yıllarda alkollü içecek fiyatları reel anlamda gerilemektedir. Söz konusu dönem boyunca da alkollü içeceklerin fiyatı 1994 yılı fiyatının altındadır. Örneğin rakı tüketimi için 1999-2000 yılı verileri, 2000-2001 yılı verileri alınarak ayrı ayrı yapılan hesaplamaların her birinde esneklik değeri birbirine oldukça yakındır. Bu hesaplamaların ortalaması alındığında ise rakı talebinin fiyat esnekliği yaklaşık -0.25 olarak bulunmaktadır. Buda alkol talebinin fiyat esnekliğinin oldukça sert olduğunu göstermektedir. Ancak fiyatın son yıllarda oldukça düşük kaldığını düşünürsek ciddi bir fiyat artışı talepte daralma meydana getirecektir. Örneğin rakı fiyatları bugünkü düzeyinin iki katına çıkarılırsa yani rakı fiyatları yüzde yüz oranında arttırılırsa rakı tüketiminde yüzde yirmi beşlik bir azalma beklenecektir. 2002 yılı verilerine göre Türkiye’de yıllık rakı tüketimi 69milyon litredir. Buna göre fiyat artışı sonrası tüketimi yaklaşık 52 milyon litreye geriletecektir. Bu nedenle fiyatı arttırarak kısa dönemde alkol tüketimini azaltmak çok başarılı bir politika olamaz. Sorunun çözümünde denetimlerin yoğunlaştırılması, cezaların arttırılması ve eğitim gibi yöntemler fiyatları arttırmaktan daha etkin sonuçlar doğuracaktır(Özer,Alkin,Yıldırım,2003,s.109).

Grafik 1: Yıllara göre alkol fiyatlarındaki değişim
1.2.Alkol Tüketen Hane Sayısı
   
          Alkol tüketim oranlarını ve sosyo-ekonomik değişkenler ile ilişkilendirilmesi çerçevesinde yaklaşık 52.000 hane harcamalarının analiz edilmiş ve araştırmanın sonuçlarına göre, toplam hanelerin yüzde 7.6sı düzenli olarak Türkiye genelinde 1994-2006 yılları arasında alkol tüketmiştir. Alkol tüketimi 2000li yıllardan bu yana artış eğilimi yaşanmaktadır. Özellikle gelir, eğitim düzeyi ve erkek olmak alkol tüketim alışkanlıkları ve harcama baskın faktörlerdir.
Türkiye’de alkol tüketimi düğer ülkelere göre düşüktür. Sonuçlarının da gösterdiği gibi alkol tüketim oranı geliri yüksek yüzde 20lik kısımda bile alkol tüketimi yüzde 15i geçmez. Alkol tüketiminde Avrupa Birliği Üye Devletler ve Türkiye arasında ilginç sorunlar ortaya çıkar. Avrupa Birliği ülkelerinde yüzde 65 yüzde 70 arası hanelerde alkol tüketiminin yüzde 10 yüzde 15 oranında olduğu, tersi ise Türkiye’de görülür. Ülkemizde yüzde 65 yüzde 70 arasında hanelerde alkol tüketimi yüzde 8 civarındadır. Avrupa Birliği ülkelerinde daha az oranın olması, dini ve kültürel farklılıklar ön planda görülmüştür. ( Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi 2011, Vol 10. Sayı 38 sayfa 335-357)

1.3 Yoksul ve Zengin Alkol Harcanması
      
       En zenginler, En Yoksulların Türkiye Harcama Raporunda Türkiye’de gelir düzeyi ile hane halklarının tüketim tercihleri arasındaki ilişkiyi detaylı bir biçimde ortaya konuluyor. En zengin ve en yoksul gelir grupları arasında kimi harcama kalemlerindeki fark dikkat çekiyor. Bizde alkol üzerinde yapılan harcamalara ineceğiz.
Türkiye’de sayıları 18 milyon 808 bin 172 olan hanenin en zengin 3 milyon 761 bin 634 hanesi ile en yoksul 3 milyon 761 bin 634 hanesinin harcama analizine göre; En zengin ve en yoksul kesim arasındaki fark alkolde 14,1 kat olarak görülmüştür. En zengin kesimin yıllık alkollü içecek bütçesi 119 lirada kalırken, orta gelirli kesimin alkollü içecek kullanımına ortalamadan daha fazla bir kaynak ayırmaktadır. ( İSMMMO Raporu)
2011 ve 2012 yılları sonuçları itibariyle alkollü içecekler için harcama payının yüzde 4,1den yüzde 4,2 ye yükseldiği görülmüştür. (TÜİK,2012)
İKİNCİ BÖLÜM

2.ALKOLE UYGULANAN VERGİ TÜRLERİ VE ETKİLERİ

      Ülke hükümetleri sağlığa zararlı ve çevre kirliliğine sebep olan mallara özel tüketim vergisi uygulayarak tüketimini kısmak istemiştir. Bunların başında da alkollü içeceklere uygulanan özel tüketim vergisi vardır. Örneğin: alkollü içeceklere uygulanan özel tüketim vergisi arttırarak, sağlığa zararlı olan bu ürünün tüketimini kısıtlayacağını ifade etmektedir. Ayrıca alkollü ürünlerine olan talebin esnek olması ve verginin ‘’tahsil kolaylığı’’ bu tür matrahları karlı ve önemli bir gelir kaynağına dönüştürmüştür. (Dumlupınar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı 29, Nisan 2011 )
Alkole uygulanan özel tüketim vergisinin yüksek olmasıyla tüketimini kısarak davranışların etkileyebileceği gibi diğer yandan yüksek vergi seviyesi kaçakçılığı, sınır ticaretini ya da gümrük kaçakçılığı gibi olumsuz etkiler meydana getirir. Türkiye’de alkol türlerinden birisi olan şarabın vergilendirilmesi aşağıda gösterilmiştir.

Tablo 4: Türkiye’de Şarap Vergilendirilmesi

Köpüksüz ŞarapKöpüklü ŞarapDüşük Alkollü Şarap (yüzde 8.5ten az)
HektolitredeVergi(USD)KDVHektolitredeVergi(USD)KDVHektolitredeVergi(USD)KDV
364.04181244.4018364.0418

Kaynak: (OECD,2008,s.77-78).
Türkiye’de özel tüketim vergisi oranı yüzde 63.3 yada yüzde 275.6dır. Ancak hesaplanan miktar tabloda belirtilen minimum miktardan daha düşük olursa bu durumda minimum miktar esas alınır. 
Tablo 5: Alkollü içeceklerin Vergilendirilmesi (Hektolitre başına )

   Türkiye     Örneği     Ulusal     Paralar      ÖTV      (USD)        KDV         ( %) Küçük Üretici Oranı
       7092.00       9093.08           18        Hayır.

Kaynak: (OECD,2008,S.78-88)
Genel itibariyle Türkiye’de alkollü içecekler üzerindeki vergi yükü OECD ve AB ortalamasının oldukça üzerindedir. AB üyesi ülkelerin büyük bir kısmında şaraba sıfır vergi uygulanırken, Türkiye şaraba 3,5 dolardan fazla vergi uygulayan üç OECD üyesi ülkelerden biridir. Bunun nedeni olarak geleneklerden etkilenme olarak kabul edilir.
Özel tüketim vergilerinin alınmasının nedenlerinden birisi de bu vergiler yolu ile faydası olmayan hatta zararlı sayılan malların tüketimini kısıtlamaktır. Alkollü içeceklerin hemen her ülkede bu tür vergilerin konusu olarak seçilmesinin bir nedeni de bu ürünlerin kullanılmasının kısıtlanmasıdır. Bu yönüyle bu mallar üzerindeki vergilendirme sosyal kontrol aracı olarak kullanılabilir. Alkollü içkilerin kişiler tarafında aşırı kullanımı bu malların sosyal maliyetini arttırmaktadır. Bunu aşırı miktarda tüketenler topluma bir takım sosyal maliyetler yüklemektedir. Siyasal karar alma süreci, toplumun tercihlerine müdahale ederek bu tür maddeleri sosyal zararı olan malları gayriahlaki veya gayrisıhhi mallar olarak kabul edebilmektedir. Bu nedenle sosyal maliyet ile özel maliyet arasında toplum aleyhine oluşan farkı önlemek için bu mallar üzerine özel tüketim vergileri konmaktadır. (9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 12,Özel sayı 2010, sayfa 435-467, basım yılı 2012) Araştırma Görevlisi Yıldırım Taylar.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3.TÜRKİYE’DE ALKOL TÜKETİMİNİ ÖNLEMEYE YÖNELİK ÇIKARILAN YASALAR VE YAPILAN MÜCADELELER
Son yıllarda dünya sağlık örgütünün başına çektiği dünyanın alkole karşı savaşında alkol alışkanlığının artışı dikkat çekici bulunmakta ve bu durum tedirginlik yaratmaktadır. Bilimsel olarak alkolün zararları tartışılmazdır. Medya ve pazarların küreselleşmesi ile gelişen satış ve pazarlama teknikleri, alkol gibi zararlı maddelerin tüketimini de dahil olmak üzere, tüketimi arttırmak için saldırgan hale gelmiştir. Bu tetikleyici sebebin yanında hızlı ve sosyal ekonomik değişiklik, sivil çatışma, yoksulluk, evsizlik ve izolasyon da alkol tüketimini arttırmış ve insanların hayatlarında alkolün yıkıcı bir rol oynama ihtimalini yükseltmiştir. Gerek devlet gerekse devlete bağlı kurum ve kuruluşların ihmakarlığı, gerekse özel sektör alkollü içecek üreticilerinin sadece para kazanmaya yönelik yaklaşımları ile alkol sorununun günden güne daha rahatsız edici boyuta varması sonucunda devlet alkol tüketimini önlemeye yönelik yasalar çıkarmış ve farklı bir şekilde müdahale etmiştir.
Ülkemizin anayasasında 58.maddede ‘’Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar vb. kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür’’. Şeklinde kanun maddesi alkol tüketimini önlemeye yöneliktir.
Aynı şekilde 4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu teşkilat ve görevleri hakkında kanun madde 8 ‘’Alkollü içkilerin kullanımını ve satışını özendirici veya teşvik edici kampanya, promosyon, reklam ve tanıtım yapılmasını önlemek amacıyla kurum tarafından bu kanun uyarınca yapılan düzenlemelere aykırı hareket edenlere 30bin YTL idari para cezası verir’’.
4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu 19.maddesinde ‘’ İspirto ile bira ve şarap dahil her çeşit ispirtolu içki satmak isteyenler inhisarlar idaresinden ruhsat almak mecburdurlar. Bu ruhsatın esasları Mali ve Gümrük Bakanlığınca objektif kurallar belirlenerek düzenlenecek bir yönetmelikle tespit edilir.
Öğrenci yurtları, spor kulüpleri her türlü öğretim ve eğitim kurumları, kahvehane, pastane, bezik ve briç salonlarında alkollü içkilerin satışı için ruhsat verilmez. Akaryakıt istasyonlarının mağaza ve lokantalarında ise hacmin yüzde 5 i alkolden fazla alkol içeren yüksek alkollü içkilerin satışı için ruhsat verilmez.
‘’Alkol, bira ve şarap dahil her çeşitli alkollü içkinin televizyon, kablolu yayın, radyo ve kamu yayın araçları ile reklamının yapılması, ayrıca içki satış yerleri ile tüm ticari ve kamuya açık yerlerde, tüketilmek veya beraberinde götürülmek üzere 18 yaşından küçüklere alkollü içecek satılması ve sunulması yasaktır’’. (Alkol Raporu)
24 Mayıs 2013 tarihinde TBMM’de kabul edilen 6487 sayılı ‘’ Bazı Kanunlar ile 375 sayılı kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapılması hakkında kanun’’ un ikinci maddesi ile düzenlenen ve alkol satışına ilişkin hükümleri içeren 4250 sayılı kanunun 6. Maddesinin 5. Ve 7. Fıkrası bu maddenin yayımlandığı tarihten itibaren 90 gün sonra diğer maddeler ise, yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.

Yeni düzenlemeye göre madde 6 alkollü içkilerin her ne suretle olursa olsun reklamı ve tüketicilere yönelik tanıtımı yapılamayacaktır. Bu ürünlerin kullanılmasını veya satışını özendiren veya teşvik eden kampanya, promosyon ve etkinlik yapılamayacak ancak münhasıran alkollü içkilerin uluslararası düzeyde tanıtımına yönelik ihtisas fuarları ile bilimsel yayın ve faaliyetler düzenlenebilecektir. Alkollü içkileri üreten, ithal eden ve pazarlayanlar her ne suretle olursa olsun hiçbir etkinliğe ürünlerinin marka, amblem ve işaretlerini kullanarak destek olamayacaklardır. Açık alkollü içki satışı yapmaya ilişkin izin belgesi olan işletmelerde servis amaçlı materyallerde marka amblem ve logo kullanılabilecektir. Televizyonlarda yayınlanan dizi, film ve müzik kliplerinde alkollü içkileri özendirici görüntülere yer verilemeyecektir. Alkollü içkileri üretenler, ithal edenler ve pazarlayanlar her ne amaçla olursa olsun teşvik, hediye, eşantiyon, promosyon veya bedelsiz olarak alkollü içki dağıtamayacaklar. Alkollü içkiler, tüketilmek veya beraberinde götürülmek üzere 18 yaşını doldurmamış bireylere satılamayacak veya sunulamayacaktır. 18 yaşını doldurmamış kişiler alkollü içkilerin üretiminde, pazarlanmasında, satışında ve açık sunumunda istihdam edilemez. Yasal düzenlemeler uyarınca gerçekleştirilen eğitim amaçlı çalışmalar bu hükmün dışında konumlandırılmıştır. Alkollü içkiler otomatik satış makineleri ile satılamaz. Her nevi oyun makineleri veya farklı yöntemlerle oyun ve bahse konu edilemeyecek. Bu ürünler basın ve yayın yoluyla tüketicilere satılamaz ve posta ile satış yöntemi kullanılarak gönderilemez. Alkollü içkiler 22:00 ile 6:00 saatleri arasında perakende olarak satılamayacaktır. Alkollü içkiler sunum izni verilen yerlerde açık olarak tüketilebilir ve bu yerlerde tesis sınırları dışında tüketilmek üzeri alkollü içki satışı yapılamayacaktır. Alkollü içkiler işletme dışından götürülecek şekilde perakende olarak satışa arz edilemeyecektir. İhraç amaçlı üretilenler hariç olmak üzere Türkiye’de üretilen veya ithal edilen alkollü içkilerin ambalajları üzerinde zararlarını belirten Türkçe yazılı uyarı mesajları konulacaktır. Bu uyarı mesajları resim, şekil veya grafik biçimlerinde de olabilecektir. Uyarı mesajlarının şekli, boyutu ve içeriği Sağlık Bakanlığının uygun görüşü alınarak Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlenecektir.

Alkollü içkilerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işareti, alkolsüz içki ve sair ürünlerde; alkolsüz içki ve sair ürünlerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işareti de alkollü içkilerde kullanılamayacak. Ancak ihraç amaçlı üretilenlerde bu fıkra hükmü uygulanmayacaktır. İhraç amaçlı üretilenler hariç olmak üzere alkollü içki kategorisindeki ürünlerin işlenmesi sonucunda elde edilen alkolsüz içkilerde; içeriğinde alkol kalmış içeceklerin ambalajları üzerine içerdiği alkol miktarı, alkol tamamen alınmış ise alkolün tamamen alındığı hususu tüketiciler tarafından kolaylıkla okunabilecek şekilde yazılacaktır. Meskun mahalleler ve konaklama yerleri hariç olmak üzere otoyollardaki ve devlet kara yollarındaki yapı ve tesislerde alkollü içki satışına ve tüketimine izin verilmeyecektir. Öğrenci yurtları sağlık hizmeti verilen yerler, spor müsabakası yapılan stadyum ve kapalı spor salonları her türlü eğitim ve öğretim kurumları, kahvehane , kıraathane ,pastane, bezik ve briç salonları ile akaryakıt istasyonlarının mağaza veya lokantalarında alkollü içkilerin satışı yapılamayacaktır.(Makale, Sibel Baysal, haberdar.com.tr )

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

4.DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE YAPILAN YAPTIRIMLARIN KARŞILAŞTIRILMASI

           Dünya ülkelerinde ve Türkiye’de alkol tüketimini kısıtlamak amacıyla yapılan yaptırımların bir tanesi de özel tüketim vergisini arttırmaktır. Hükümetler alkol ürünlerinin üzerine yüksek oranda vergi koyarak bu ürünlerin tüketim maliyetini azaltma çabası içine girmektedirler. Bu yolla ülkeler hem yüksek vergi geliri elde etmekte, hem de alkolden kaynaklanan sağlık harcamalarından tasarruf etmek istemektedirler. (Ekonomi Bilimler Dergisi cilt 2 sayısı 1 2010 )

Tablo 6: 2009 Yılı Seçilmiş Ülkelere Göre Yüksek Alkollü İçkilerdeki GSYH’ye Göre Endekslenmiş ÖTV Oranları

                ÜlkelerYüksek Alkollü İçkide ÖTV Oranları
TÜRKİYE                       9.60
İSVEÇ                       2.50
İRLANDA                       1.57
İNGİLTERE                       1.41
PORTEKİZ                       0.97
YUNANİSTAN                       0.88
BELÇİKA                       0.86
HOLLANDA                       0.86
FRANSA                       0.77
ALMANYA                       0.68
AVUSTURYA                       0.48
İTALYA                       0.44

       Kaynak: TİSK,2010

Türkiye ile tablodaki 11 ülke kıyaslandığında satın alma güçlerine göre farklılıklar bulunmaktadır. En yüksek ÖTV oranının Türkiye’de olduğu görülmektedir. TİSK, 12 AB ülkesinin şarap üretiminden almadığını, Fransa ve Macaristan’ın ise 1 Litre şaraptan üç sent (5 yeni kuruş) tutarında ÖTV aldığını belirtirken, Türkiye’de şaraptan alınan ÖTV’nin AB ülkeleri ortalamasından yüzde 360 fazla olduğunu vurgulamaktadır.(TİSK,2010)
Tablo 7: Alkollü İçeceklerin Vergilendirilmesi(Hektolitre Başına)
ÜlkelerUlusalParalarÖTV(USD)KDV(%)Küçük ÜreticiOranları
Avustralya10Hayır
Avusturya1.000.001.010.3220Evet
Belçika1.660.001.879.9521Hayır
Kanada1.169.60920.946/14Hayır
Çek Cum.26.500.001.815.0719Hayır
Danimarka15.000.001.773.0525Hayır
Finlandiya2.825.003.018.1622Hayır
Fransa1.450.001.616.5019.6Hayır
Almanya1.303.001.387.6519Evet
Yunanistan1.090.001.563.8519Hayır
Macaristan236.000.001.873.0220Evet
İzlanda70.780.00785.5724.5Hayır
İrlanda3.925.003.886.1421Hayır
İtalya800.00953.5220Hayır
Japonya5Hayır
Kore10Hayır
Lüksemburg1.041.141.058.0715Hayır
Meksika%5015Hayır
Hollanda1.504.001.636.5619Hayır
Yeni Zel.12.5Hayır
Norveç57.400.006.054.8525Hayır
Polonya4.550.001.099.0322Hayır
Portekiz956.00522.8621Evet
Slovakya28.300.001.645.3519Hayır
İspanya830.251.081.0516Evet
İsveç50.141.005.379.9425Hayır
İsviçre2.900.001.638.427.6Hayır
Türkiye7.092.009.093.0818Hayır
İngiltere1.956.003.159.9417.5Hayır
ABD923.00923.00Hayır

Avustralya. Alkol derecesi yüzde 10 u aşan bira dışındaki alkollü içeceklerde vergi oranı 64.21 AUD/LT, yüzde 10 un altında kalanlarda ise daha düşük oranda bir oran olan 37,90 AUD/LT uygulanmaktadır. Avusturya. Küçük işletmelerde oran 540 EURO dur. Kanada. Saf etil alkol içeren içkiler 11.696 CAD/LT etil alkol derecesi yüzde 7’nin altında olanlara 0.295 CAD/LT vergiye tabidir. Danimarka. Alkollü ve alkolsüz içeceklerin karışımı ilave vergiye tabidir. Oran 2.90 DDK. Finlandiya. Vergi oranları, a-) CN-kod 2208 alkol derecesi yüzde 1.2-2.8 arası 168 EURO.  b-) diğer ürünler 2825 EURO. Almanya. Küçük işletmelerde oran 730 ya da 1022 EURO. Yunanistan, Yunan rakısı ve etil alkol saf alkolün 545 EURO/HL. Macaristan. Meyve yetiştiricileri tarafından meyveden damıtılan ve özel meyve yetiştiricilerine satılan etil alkole indirimli oran (HUF 118000) uygulanır. İndirimli oran meyve üreticisi başına yılda özel tüketim için saf alkolün 50 litresi ile sınırlıdır. İzlanda Tablodaki oranlar bira ve şarap dışındaki diğer içecekler içindir ve yüzde 15 e çıkmaktadır. Oran 2.25 i aşan alkol derecesinde 52.80 ISK/CTL. İtalya. Alkol derecesi yüzde 1.2’yi aşan sert içkilerde vergileme söz konusudur. Japonya. Vergi oranları viski ve brandy yüzde 40 sert içki yüzde 37 shochu grup a ve b yüzde 25 Japon yenidir. Kore. Vergi ürünün değerine göre alınır. Oran alkol içeriğine göre değişmez. Oran yüzde 72’dir ayrıca yüzde 30 eğitim vergisi de alınır.
Dünya ülkelerinden OECD üyesi ülkelerinde yaptırım olarak ve alkol tüketimini kısmak amacı ile özel tüketim vergisine benzer karakteristikleri ve amaçları olmakla birlikte, verginin uygulaması (Özelliklede vergi oranları) üye ülkeler arasında büyük farklılıklar göstermektedir. Örneğin: Avusturya, İtalya, Lüksemburg, Portekiz, İspanya ve İsviçre’de şaraba sıfır vergi uygulanırken Türkiye, Norveç, İzlanda 3.5USD den daha fazla vergi almaktadır. Tabloda gösterildiği gibi bu farklılıklar üye ülkelerin mevcut geleneklerden kaynaklanmaktadır.(OECD,2008:S.74-78).

Bu Haberi Paylaş

Yorum Yazmayı Unutmayın.