İktisadi Doktrinler Tarihi 3 (101-150) [Çözümlü] - Ekonomizm

3.04.2016

İktisadi Doktrinler Tarihi 3 (101-150) [Çözümlü]

101.  Nurkse’a göre ihracatın, bir ülkenin kalkınmasına olumlu etkide bulunmamasının aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
Gelişmiş ülkelerin sanayileşme tercihinde daha az ham madde gerektiren sektörlere yönelmesi
Gelişmiş ülkelerde artan gelirin büyük bir bölümünün sanayi sektörüne aktarılması.
Gelişmiş ülkelerin tarımsal koruyuculuğa gitmesi
Sentetik maddelerin üretim sürecine sokulması
Tarımsal mallara olan dış talep esnekliğinin giderek düşmesi

Cevap : Ülkelerin normal gelişme aşaması tarım - sana­yi - hizmet şeklindedir. Eğer gelirin büyük bir kısmı hizmet sektörüne aktarılıyorsa o ülke için ge­lişmiş tanım uygulanır. Nurkse'a göre ihracatın kalkınmada uyarıcı rol oynamasının diğer ne­denleri ise; ham medde kullanımında tasarruf sağlaması (burada teknolojik gelişme ve emeğin verimliliğinin artması söz konusudur), tarım mal­larına olan dış talep esnekliği giderek düşmesi­dir (Cevap B)


102. “uzun dönemde dinamik karşılaştırmalı üstünlüğü ihmal eden ülke, hayat standardı ve potansiyel gelişme hızları bakımından büyük kayıplara uğrayabilir.” görüşü aşağıdaki hangi iktisatçıya aittir?
J. Meade
Kravis
P. Samuelson
E. Chamberlin
S. Linder

Cevap : Gelişmekte olan ülkelerin karşılaştırmalı üstün­lüklere dayalı ihracatlarını geliştirmeleri gerekir. O halde, kalkınmakta olan ülkeler, uygun sana­yileşme politikaları izleyerek ekonomik yapılarını ve uluslararası işbölümündeki yerlerini değiştire­bilir. Nitekim uygulamada çoğu ülkelerin kalkın­ma çabalarının altında yatan ana unsur, ekono­mik yapıyı dinamik karşılaştırmalı üstünlüklere uygun biçimde değiştirmektir. Farklı bir ifade ile bu ülkeler tarım ekonomisi olmaktan çıkıp sana­yi toplumu durumuna gelmeyi amaçlarlar, işte bunun içindir ki uzun dönemde dinamik karşılaş­tırmalı üstünlük ihmal edilmemelidir. (Cevap C)





103. Meier’e göre dış ticaret hadlerini uzun dönemde aşağıdakilerden hangisi etkiler?
Tüketim ve üretim yapısında meydana gelen değişmeler
Ticaret politikası
Döviz kurlarındaki değişmeler
Tek taraflı transfer ödemeleri
Konjonktürel dalgalanmalar

Cevap : Diğer seçenekler kısa dönem etkileridir. Uzun dönemde gelişmekte olan ülkelerdeki tüketim ve üretim yapısındaki değişmeler, ülkelerin ödeme­ler dengesi açıkları ile karşı karşıya kalmalarına neden olur. (Cevap A)



104. Aşağıdaki iktisatçılardan hangisi, kalkınmada ihracatın genişlemesine ve dahili sanayileşmeye önem vermesini savunmuştur?

Meade
Kuznets
Linder
Myrdal
Viner

Cevap : Ayrıca Prebisch ve Singer'de bu tezi savunarak dış ticarete dayalı ekonomik kalkınmanın yeterli olmayacağını ileri sürerek ülke içi sanayileşme­ye de önem verilmesini belirtmişlerdir. (Cevap A )


105. Ekonomik birleşmeyi gümrük birlikleri teorisiyle ilk kez açılayan iktisatçı aşağdakilerden hangisidir?
Negishi
Meade
Viner
Linder
Kravis

Cevap : Uluslararası ekonomik birleşmeler teorisi, ulusular arası ekonominin yakın zamanlarda gelişti­rilen teorilerinden olup, ekonomik birleşmeyi gümrük birlikleri teorisiyle ilk açıklayan J. Viner'dir (1950). (Cevap C)


106. Serbest dış ticaret politikalarını ilk kez uygulamaya geçiren iktisadi yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
Merkentilistler
Keynesyenler
Klasikler
Monetaristler
Fizyokartlar

Cevap : Fizyokratlar'da kökenini bulan serbest dış ticaret dotrini, İngiliz klasik iktisatçıları ile esas şeklini almış ve 19. yüzyıl liberalizmi ve çağdaş neo - li­beralizmle devam etmiştir. (Cevap E)


107. Serbest dış ticarette korumacılık doktrini  ilk defa hangi iktisadi yaklaşıım içinde uygulanmaya başlanmıştır?
Keynesyen
Klasik
Fizyokart
Monetarizm
Merkantilist

Cevap : (Cevap E)



108. Bir ülkenin, ekonomik kalkınma amacıyla devletin dış ticaretine müdahale etmesini isteyerek “genç endüstriler tezini” ortaya atan ilk iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir?
Hamilton
F. List
L. Walras
C. Wicksteed
F. Cagon

Cevap : Bu görüşe göre; ileride gelişip karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olacak endüstriler optimum üretim düzeyine ulaşıncaya kadar gümrük tarifeleriyle, dış rekabete karşı korunmalıdır. Bu tezin diğer adı da "bebek sanayiler" olarak geçmektedir. (Cevap A).

109. “Bir ülkenin bir ithal malına gümrük tarifesi koyması ticaret haddini o ülkenin lehine çevirilebilir” görüşü aşağıdaki hangi kavramla ifade edilir?
Lucas kritiği
Olivera – Tanzi ekisi
Metzler paradoksu
Pigou paradoksu
Meade yaklaşımı

Cevap : Bu görüşe göre, tarifeler ithal malını, tarife koyan ülkenin iç piyasasında (ve tüm dünyada) eskisin­den daha ucuz bir duruma getirebilir. (Cevap C)

110. “ithal ve ihraç mallarının arz esnekliklerinin sonsuz olması varsayımı altında döviz piyasasının istikrarlı olmadığı, ithal mallarının yurtiçi talep esnekliği ve ihraç mallarının dış talep esnekliğinin toplam değerine bağlıdır.”görüşü aşağıdaki hangi iktisadi kurama aittir?
Kravis – Vanek görüşü
Vernon – Posner varsayımı    
Bergson – Lucas kritiği
Marshall – Lerner koşulu
Singer – Prebhish kuralı

Cevap : Bunların mutlak değerleri toplamı 1 (bir) veya daha büyük olursa döviz piyasası istikrarlıdır. (Cevap D)


111. Klasik iktisadi düşünceye göre dış dengenin gerçekleşebilmesi için aşağıdaki hangi kur sistemi uygulanmalıdır?
Çoklu kur sistemi
Esnek kur sistemi
Ayrlanabilir kur sistemi
Çapraz kur sistemi
Sabit kur sistemi

Cevap : Klasik dış denge teorisi, sabit kur sisteminde iş­lerlik kazanabilir. Yani dış dengenin sağlanabil­mesi için sabit kur sistemi uygulanmalıdır.(Cevap E).


112. Dış ödemeler bilançosunun devamlı bir şekilde fazla verdiğinin ileri süren ikisadi yaklaşım hangisidir?
Fizyokartlar
Keynesyenler
Monetaristler
Klasikler
Merkantilistler

Cevap : Bu düşünceye göre, dış ödemeler bilançosunda bir dengenin olmadığını ve sürekli olarak bilan­çonun fazla verdiği ileri sürülmektedir. Merkanti-listler, fazla veren bir bilançonun, ülke parasının döviz piyasasında yabancı paralara karşı değer kazandıracağını ve bunun sonucunda da ihraç fiyatlarının İthal fiyatlarına göre yükseleceğini ile­ri sürmüşlerdir (Cevap E).

113. Ödemeler bilançosunun gelir hareketleriyledengeye gelebileceğini ileri süren iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir?
G. C. Hufbaufer
E. Heckscher
R. Cantillon
F. Cagon
B. Ballasa

Cevap : (Cevap C)


114. Massetme yaklaşımını ileri süren ilk iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir?
S. S. Alexander
L. A. Metzler
W. F. Stolper
K. Boulding
Marshall

Cevap : Massetme kavramını ilk defa Kemeth Boulding 1948 yılında kullanılmış olmakla beraber bu kav­ramı üne kavuşturan S. S. Alexander'dır (1952). (Cevap D)


115. Massetme yaklaşımı aşağıdakilerden hangisi üzerinde değerlendirilir?
Dış dengenin sağlanması
Fiyat  istikrarı
Gelir dağılımı
Mal ve hizmet bölüşümü
Kamu harcamaları etkinliği

Cevap : Bu yaklaşıma göre, bir ekonomide dış denkliğin nasıl sağlanabileceği hakkında değerlendirmeler yer alır. Alexander, iç denkliği bir politika mese­lesi olarak ihmal etmekte ve dış denklik üzerinde durmaktadır. Makro kavramlarla çalışan bu yak­laşımın başlangıç noktası ticaret bilançosunun milli gelirle toplam harcama arasındaki farka eşit olduğu görüşüdür. (Cevap A)


116. Massetme yaklaşımına göre ödemeler bilançosu aşağıda verilen hangi makro değerler arasındaki farkı dikkate alır ?
Toplam ithalat - Toplam ihracat
Toplam ithalat – İthal ikamesi toplam üretim
Toplam  iç üretim – Toplam ihracat
Toplam iç üretim – Toplam iç harcama
Toplam iç üretim  - Toplam ithalat

Cevap :  Özel sermaye hareketleri bir tarafa bırakılırsa, ödemeler bilançosu toplam İç üretimle toplam iç harcamalar arasındaki fark olarak görülür. Bunu denkleme döktüğümüzde;
Bp = Y - E yazılabilir.
B  = Ödemeler bilançosu (net olarak)
Y = Toplam iç üretim
E = Toplam iç harcamadır.
Eğer, Y > E ise, ülkenin ödemeler bilançosu bir fazlalık gösterecek;
Y = E ise, denkliği göstere­cektir. (Cevap D)



117. Massetme yaklaşımına göre ihracattaki artış aşağıdakilerden hangisine bağlıdır?
Relasyon
Resesyon
Regrasyon
Revalüasyon
Devalüasyon

Cevap: Alexander'a göre, açık bir ekonomide ihracat artışı üretimi dolayısıyla istihdamı artıran bir et­kendir. Bu yaklaşıma göre ihracat artışı devalü­asyonun bir sonucudur. Bununla ifade edilmek istenen şey dış ticaret çarpanıdır. Döviz kurunun değişmesi ihraç malları talebini ve dolayısıyla üretimi teşvik ederse bu malları üreten endüstri­lerde istihdam artışı olacaktır. Gelirleri artan kişiler bu geliri harcarsa (tüketim olarak) tüketim malları endüstrinde bir istihdam artışı olur. (Cevap E)





118. Massetme yaklaşımın diğer bir tanımı aşağıdakilerden hangisidir?
Toplam harcama yaklaşımı
Tüketim harcamaları yaklaşımı
Yatırım harcamaları yaklaşımı
Toplam kamu harcamaları yaklaşımı
Toplam üreim harcamaları yaklaşımı

Cevap: Massetme yaklaşımına Toplam Harcama Yakla­şımı da denilmektedir. Massetme basit bir ifade ile tüketim ve yatırım harcamaları ile kamu harcamalarının toplamına eşittir. Buna göre,
              A=C+I+G
              C = Tüketim harcamalar
I = Yatırım harcamaları
G = Kamu harcamaları
Diğer bir ifade ile Massetme yaklaşımı, dış dengeyi gelir etkileriyle açıklamaya çalışmaktadır.
(Cevap A)

119. Klasik iktisatçılar devalüasyonun dış ticaraet bilançosundaki etkilerini hangi yaklaşımla açıklamaktadırlar?
Parasal yaklaşım
Toplam harcama yaklaşımı
Toplam tasaruf yaklaşımı
Toplam üretim yaklaşımı
Esneklik yaklaşımı

Cevap: Esneklik yaklaşımı devalüasyonun dış ticaret bi­lançosu açıklarını giderici etkilerini açıklayan geleneksel bir görüştür. Marshalİ - Lerner koşulu olarak bilinen görüş klasik iktisadi düşünce içinde değerlendirilir. (Cevap E)


120.  Aşağıdakilerden hangisi Marshall-Lerner koşulunun özellikleri arasında yer almaz?
Pür dış ticaret teoriisni ihmal eder.
Fiili ithal ve ihraç malların veri kabul edilmesi.
Ekonominin genel dengesi dikkate alınmaz.
Fiyat –gelir esnekliğinin ithalat ve ihracat üzerindeki etkilerini incelemesi.
Döviz piyasasındaki gelişmeler önemlidir.

Cevap: Marshallı - Lerner koşulu gelir, talep ve fiyat - gelir esnekliklerini dikkate almamıştır. Marshalİ -Lerner koşulunda ne tür esneklikten bahsedildiği açık değildir. Gelir esnekliğini yoksa fiyat esnekliği mi söz konusudur. Ayrıca, gelirdeki bir düşmenin ithal mallan fiyatlarındaki bir yükselme ile aynı etkilere sahip olması zorunlu değildir. Bi­rincide, sadece gelir etkileri, ikincide, fiyat ve ge­lir etkilerinin ikisi birden görülür. Arz ve talep es­nekliklerinin ikisi birden görülür. Arz ve talep es­neklikleri geleneksel olarak ceteris paribus'ta ta­nımlanmıştır. Diğer bir ifade ile fiyatlar ve gelirin sabit olduğu varsayılmıştır. (Cevap D)


121. Monetaristler, devalüasyonun dış ticaret bilançosundaki etkileri hangi yaklaşımla açıklanmaktadır?
Toplam harcama yaklaşımı
Esneklik yaklaşımı
Parasal yaklaşım
Toplam tasaruf yaklaşımı
Toplam üretim yaklaşımı

Cevap: Parasalcılara göre, ekonomide reel bir para talebi vardır ve bu talep, diğer faktörler yanında, fiyatlar genel seviyesine bağlıdır. Monetaristler, devalüasyonun, ancak para arz ve talebini etki­leyerek dış ödeme açıklarının giderilebileceğini açıklamakladırlar.
(Cevap C)





122. Massetme etkisinin amacı aşağılardan hangisidir?.
İç üretimdeki fazlalığı ihracata yönlendirmek
İç üretimdeki aşırı yükselişleri karşılayacak iç talep oluşturmak
İhraç ürünlerindeki dış talep artışı sonucu ithalat kolaylığı ile dış dengeyi sağlamak
İhracata yönelik üretm artışını revelüasyona giderek dış talebi canlandırmak
Ülkedeki dış talebin ithal ikame sektörleri yönelmesini sağlamak

Cevap: Toplam talep hacminin sıkı para ve bütçe politi­kaları ile azaltılması çok önemlidir. Bu durumda üretimden fazla olan talebi massetmek kaçınıl­maz olur. Dİğer bir ifade ile tüketim ve yatırım ta­rafından iç ürünlerin emilmesini azaltmak gerekir. Böyle bir politika, ithalatı kısıtlama ve yurtiçi üretimin bir bölümünü İhracat İçin serbest bırak­ma etkisi oluşturur. İşte bu etki massetme sonu­cu gerçekleşir. Yani paranın değeri düşürülerek (devalüe edilerek), dış talebin artmasını sağla­mak (İhraç edilen ürünler yabancı ülke halkı için ucuzlamış olur) ve ithal ürünlerin talebini kısmak (paranın değeri düştüğü için satın alma gücü azalır ve talep kısılır) şeklinde ortaya çıkar. (Cevap A)



123. F. Machlup`a göre dış ödemeler bilançosu fazla veren ülkelerinizlemesi gereken politikalar arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
Gelir vergilerinde indirim yapılması
Döviz kontrolünün kaldırlması
Yurt içi fiyatlar genel seviyesinin yükseltilmesi
Faiz oranlarının yükseltilmesi
Ücretlerin yükseltilmesi

Cevap: Bu uygulama bilançosu açık veren ülkeler için uygulanabilir. (Cevap D)


124. F.Maclup’a göre dış ödemeler blançosu açık veren ülkelerin uygulaması gereken politikalar arasında aşağıdakilerden hangisi yer alamaz ?
Gümrük tarifelerinin yükseltilmesi
Devletin cari harcamalarını düşürmesi
Banka aktif değerlerinin azaltılması
Develüasyon yapılması
Sermaye girişinin kontrol edilmesi

Cevap: Sermaye girişinin teşvik edilmesi gerekir. E se­çeneği bilançosunda fazlalıklar olan ülkeler için geçerlidir. (Cevap E)

        I.Mundel modeli
II.Alexander massetme yaklaşımı
III.Meade modeli
IV.Marshall – Lerner koşulu
125. Para ve maliye politikalarının birlikte uygulanarak ödemeler bilançosundaki dengenin sağlanabileceği ileri süren görüş veye görüşler yukarıdakilerden hangisidir?
I, III
I,II
II,IV
I,IV
II,III

Cevap: Mundel modeli ile Meade modeli para ve maliye politikalarının ortaklaşa uygulamalar sonucunda Ödemeler bilançosunun dengelenebileceğini savunurken Marshall Lemer koşulu İle Alexander massetme yaklaşımı da döviz kurlarının ödeme­ler bilançosunu dengeye getirebileceğini savunmuşlardır. Mundel modeli ile Meade modelinin temelinde bu görüşler olmasına rağmen bu poli­tikaların nasıl uygulanacağı konusunda birbirin­den ayrılmaktadır. Ayrıca F. Maclup'ta para ve maliye politikasının birlikte uygulanmasının ge­rekliliğini savunmaktadır. Bu görüşün altındaki neden ise en uygun aracın en uygun zamanda uygulanması ya da dengesizliğe karşı en etkili yöntem - yöntemlerin destekleyici şekilde uygu­lanmasıdır. (Cevap A)

126. Dış ödemeler bilançosunda açık veren bir ülkenin altın ihraç ederek dengeye gelebileceğini savunan iktisadi yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
Klasik
Fizyokrat
Merkantilist
Keynesyen
Monetarist

Cevap: Keynes'in "Genel Teorisi"nin yayımına gelinceye kadar uluslararası denge mekanizmasını açıkla­yan klasik dış denge teorisidir. 8u teorinin içinde Fizyokratlar, Merkantilistler ve klasikJer vardır. (Geleneksel dış denge teorisinde denilmektedir).Dış denge kuramını ileri süren ilk iktisadi yakla­şım Merkantilisitler'dîr. Yani Fizyokratlar dış den­ge ile ilgilenmemişlerdir. Ancak Merkantiüstlere göre, dış ödemeler bilançosu hiçbir zaman açık vermez, sürekli fazlalık vardır. Bunun için altın ihracına gerek yoktur. A. Smith'in önderliğinde gelişen klasik iktisadi yaklaşım'da dış ödemele­rinde açık veren bir ülke bu açığını altın ihraç et­mek suretiyle giderebilir. (Cevap A)

127. Dış ödemeler bilancosundaki dengeyi gelir değişimlerine bağlayan iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir?

Cagon
Mill
Ohlin
Pigou
Keynes

Cevap: Kaynesyen düşünceye göre, ödemeler bilanço­su açık veren ülkelerde, piyasadan açık miktar­da para çekilmiş olacağından, toplam taleple da­ralma olacaktır. Talebin daralması ise, İstihdam ve üretim düzeyini düşürecek ve sonuçta milli gelir azalacaktır. Bundan dolayı ithalat talebi de azalacaktır. Açık ve fazla veren ülkelerde karşı­lıklı olarak meydana gelen bu gelişmeler, bir süre sonra dengeyi sağlayacaktır. Kısaca, dış dengenin ilgili ülkelerdeki gelir değişimleriyle sağlandığını ifade etmektedir. Buna modem dış denge, teorisi de denir (otomatik dış denge). (Cevap E)


128. Aşağıdaki iktisatçılardan hangileri “uluslar arası para rezervlerinin merkezleştirilmesi ve ortak bir para biriminin kullanılması”gerektiğini savunmuştur?
White –marshall
Keynes - triffin
Chamberlin- kuznets
Lerner- vanek
Walras- berkson

Cevap: Bu seçeneği üç aşamada açıklamamız gerekir.

Keynes planı; Bretton Woods Konferansın­dan önce hazırlanmıştır. Müttefik devletler, harp sonu para sorunlarının daha harp bitmeden dü­şünülmesini uygun bulmuşlardır. Bu fikirde şüp­hesiz I. Dünya savaşından sonra gelen 1929 ekonomik buhranının büyük bir payı vardır. Keynes planının hedefi, altın satndartma dönmeye zaruret kalmaksızın uluslararası ödemeleri sağlayacak bir sistem kurmaktı. Altın para sis­temi, hesaplar bilançosunun kendiliğinden dengeye gelmesine imkân verecek şekilde fiyat esnekliği oluşturmamaktaydı. Keynes, uluslararası karşılıklı kredi mekanizması sayesinde bu problemin önlenebileceğini ileri sürmüştür.  (Yani uluslararası bir merkez bankası görüşü). Buna göre döviz geliri giderinden fazla olan ülkeler alacaklarını nakden değil, (kaydi olarak), hesâ-ben tahsil ettikleri zaman, Ödeme zorlukları aza­lacak ve para istikrarının muhafazası kolaylaşa­caktır.
Triffin planı: Uluslararası para rezervlerinin merkezileştirilmesi (uluslararası bir merkez bankası) gerektiği fikrine dayanmaktadır.   Robert J Triffin, altın döviz sisteminin yerini er geç bir kâğıt para sistemine bırakacağını savunmaktadır. Triffin planına göre;
Dünya rezervlerinin merkezileştirmesi
Para fonunda yaratılması düşünülen mevdu­atın altın garantisi taşımaması
Para fonunun açık piyasa işlemlerine girişmesi
Rezervlerin yıllık artış haddi için bir üst sınır ku­rulması.
Bancor: J. M. Keynes'in hazırlayarak İngilte­re hükümeti adına Bretton Woods Konferansında savunduğu planda önerilen uluslar arası Öde­me birimidir. Bancor bir "kaydı para" olacak ve
değeri altına göre hesaplanacaktı. Miktarı İse,uluslararası likidite ihtiyacına göre ayarlanabilecekti. (Cevap B)

129. “kötü para iyi parayı piyasadan kovar”ifadesi hangi yasayla ele alınır?
Ramsey kanunu
Olivera kanunu
Gresham kanunu
Walras kanunu
Metzlar kanunu

Cevap: Gresham Kanunu, bir ülkede dolaşımda yasal olarak iki farklı madeni paranın bulunması durumunda ortaya çıkabilecek sonuçla ilgili bir kuraldır. Kısacası, "kötü para iyi parayı piyasadan ko­var biçiminde ifade edilir. Bu kanuna göre, eğer iki maddenin darphane paritesiyle piyasa fiyatı farklıysa, piyasa fiyatı yüksek olan maden para olarak piyasadan çekilecektir. Böylece iki ödeme vasıtasından kötüsü iyisini piyasadan kovacak, sonuçta sadece kötü para tedavülde kalacaktır. (Cevap C)


130. Paraşüt nazariyesi hangi para rejimini savunmak için ileri sürülmüştür?
Çift metal sistemi
Altın para sistemi
Temsili para sistemi
Kağıt para sistemi
Gümüş para sistemi

Cevap: Çift metal sistemi, bimetalizm veya çift metal (maden) sistemi denilen para rejimlerini savunmak için ileri sürülmüştür. (Cevap A)


131. Otomaatik altın para teorisine hangi iktisatcı ileri sürmüştür?
Walras
Mill
Say
Ricardo
Smith

Cevap: Altın para sisteminin en önemli sonucu şudur: Bütün ülkeler altın para sistemini uygularsa, kambiyo haddi İki ülke parasının altın paritesini temsil eden seviyede sabit kalır ve dış ticaretinde serbest olması halinde tediye (ödeme) bilan­çosu bu kambiyo haddi üzerinden otomatik ola­rak dengeye gelir. Buna kısaca '’otomatik altın standardı teorisi" denir. Bu teoriyi ile süren ikti­satçı da David Ricardo'dur. (Cevap D)


132. Her mal, para: her para, mal görüşü hangi düşünce içerisinde yer alır?
Bülyonist
İdealist
Fizyokrat
Nominalist
Metalizm

Cevap: Metallizm'e göre, paranın soyut kavram halinde maddeye dayanmayan bir değeri alamaz. Para değerini oluşturan, mübadele edildiği maldır. Malın da para gibi mübadele değeri vardır. Metallistler, altın paraların esas resmi para olduğunu düşünüyorlardı. Banknot ve ufaklık dolaşımına karşı değillerdi. Onlara göre, altın paraların değeri, banknot ve ufaklık paraya yansımaktay­dı. Kaydi para da, değerini altından almaktaydı ve kağıt paranın da altına dayanması gerekliydi. (Cevap E)


133. Sadece mal paranın, gerçek para olabileceğine inanan görüş aşağıdakilerden hangisidir?
Merkantilist
Fizyokrat
Metalizm
Nominalist
Bülyonist

Cevap: Metallistler, sadece mal paranın, gerçek para olabileceğine İnanmışlardır. Kağıt paranın sade­ce dolaşım aleti olduğunu ve değer saklama fonksiyonu yapmadığını ileri sürerek, elde tutu­lan paranın yasal norminal değerinden başka dayanağı olmazsa, zamanla erozyona uğrayacağı­nı belirtmişlerdir. Sadece dolaşım aracı hizmeti gören kağıt parçalarının gerçek anlamda para olamayacağını savunmuşlardır. (Cevap C)


134. Metalist teori , hangi para ssteminin sona ermesiyle son bulmuştur?
Altın para
Gümüş para
Temsili para
Kaydi para
Hesap parası

Cevap: Metallist teori altın para sisteminin bırakılmasıy­la sona ermiştir. (Cevap A)


135. Aşağıdaki hangi iktisadi düşünce mtalizme dayanmaktadır?
Fizyokrat
Monatarizm
Keynesyen
Soft keynesyen
Klasik

Cevap: Merkantilistler ve Klasikler, Metallist İdiler. (Cevap E)


136. En eski iktisadi faiz teorisi aşağıdakilerden hangisidir?

Alternatif rantabilite teorisi
Ödünç verilebilir fonlar teorisi
Nemalandırma teorisi
Kullanım teorisi
Devlet para teorisi

Cevap: En eski iktisadi faiz teorisi nemalandırma teorisi­dir. (Cevap C)


137. Kullanım teorisinin temsilçisi aşağıdakilerden hangisidir?

K. Ringer
R.Lucas
L.Walras
K.Menger
H.Johnson

Cevap: Kullanım teorilerinin temsilcileri K. Menger ve V. Hermann'dır. Kullanım teorileri, sermayenin maddesi ile kullanımını ayırmaktadır. Sermayeyi emrinde kullanan, bu olanağın bedelini ödemek­tedir. Ödediği bedel, arz ve talep koşullarına gö­re belirlenmektedir. (Cevap D)

138. “sermayenin kaynağına tasarrf oluşturur”görüşü hangi teorinin temelini oluşturur?

Perhizkarlık teorisi
Sermaye verimliliği teorisi
Alternatif rantabilite teörisi
Miktar teorisi
Sosyal para teorisi

Cevap: Peıtıizkarlık teorisine göre, sermayenin kaynağı  ; tasarruftur. Tasarruf bir fedakârlıktır. Paranın derhal sağlayacağı yarar ve zevkten vazgeçme­dir. Paranın güncel tatmin fonksiyonundan vazgeçerek ileride yapabileceği hizmeti sabırla beklemektir. Faiz, bu fedakarlığın karşılığıdır, bedelidir, fiyatıdır. (Cevap A)


139. Parayı sadece mübadele amacı olarak kabul eden teori aşağıdakilerden hangisidir?
Bülyonist teori
Alternatif rantabilite teorisi
İdealist teori
Nominalist teori
Materyalist teori

Cevap: Nominalist teori, parayı sadece mübadele aracı olarak kabul etmektedir. En eski nominalist Plato'dur. Mal mübadelesinde para, dilin düşünce mübadelesindeki rolünü andıran bir hizmet gör­mektedir. Konuşmak sosyal yaşamda, para kul­lanmak piyasa ekonomisinde vazgeçilemez birer gereksinimdir. İşte nominalist teorinin sentezini bu oluşturmaktadır. (Cevap D)


140. “ Para ne kadar aranır ve talep edilirse, o derecede değer taşıyacağını” ileri süren iktisatçı hangiisdir?
F. Cagon
J. S. Mill
L. Walras
S. Kuznets
K. Ringer

Cevap: L. Walras, para değerindeki dalgalanmaları değerli maden üretimine ve banknot emisyonuna bağlayan görüşleri kabul etmiştir. Para teorisine önemli bir katkısı, satın alma gücü birimini para talebi yaklaşımından incelemeye çalışmasıdır. (Cevap C)


141. Devlet para teorisinin kurucusu aşağıdaki hangi iktisatçıdır?
J. S. Mill
K. Wicksell
R. Lucas
W. W. Leontieff
G. F. Knapp

Cevap: Devlet para teorisinin kurucusu G. R Knapp'tır. Bu teoriye göre, paraya değerini veren devlettir. Para değerini altına veya gümüşe dayanmasın­dan değil, devlet otoritesinden alır. (Cevap E)



142. Satınalma güçleri teorisi aşağıdaki hangi iktisatçıya aittir?
F. V. Wieser
Aflation
Nogaro
G. Cassel
B. Bawerk

Cevap: Satınal ma güçleri teorisinin sahibi Gustav Cas-sel'dir. Bu teoriye göre, paralar iç piyasada satın alma güçlerini kaybettiğinde, devalüasyonla değer ayarlaması yapılması gerekir. (Cevap D)

143. K. Wicksell’in ekonomi bilimine kazandırdığı faiz kavramı hangisidir?
Doğal faiz
Piyasa faizi
Reel faiz
Nominal faiz
Kontröllü faiz

Cevap: Doğal faiz, K. VVicksell'in ekonomi bilimine ka­zandırdığı bir kavramdır. (Cevap A)

144. “Mübadele denklemi” Cambiridge denkleminin iki temel yorumundan biri olduğuna göre diğer temel yorum aşağıdakilerden hangisidir?
Miktar teorisi
Cournot çözümü
Dikotomik yaklaşım
Pazar yasası
Likidite tercihi teorisi

Cevap: Miktar teorisi diğer temel yorumdur. Cambridge Denklemi miktar teorisinin farklı bir yorumudur. Cambridge denkleminin (M = kPy) sol yanı eko­nomideki toplam para arzını, sağ yanı ise toplam para talebini göstermektedir. Bir ekonomide pa­ra arzının para talebine eşit olması ise temel bir özdeşliktir. (Cevap A)


145. Paranın ilk miktar teorisyeni hangi iktisatçıdır?

Wicksell
Hume
Vernon
Cassel
Kuznets

Cevap: Paranın ilk teorisyeni olan D.Humeve göre para bir değişim aracıdır. Fiyatlar para ve malların miktarlarındaki değişmeye uyarak kendiliğinden oluşur. (Cevap B)


146. Miktar teorisi ele alınırken iki kavramdan hareket edilir. Bunlardan birincisi reel para miktarı olduğuna göre diğeri aşağıdakilerden hangisiidr?

Gelir değişimi miktarı
Paranın dolaşım hızı
Para arzı oranı
Nominal para miktarı
Fiyatlar genel seviyesi

Cevap: Basit ve öz olarak miktar teorisi fiyatlar genel düzeyi ile para miktarı arasındaki doğrusal bir ilişki olarak tanımlanabilir. Miktar teorisi ele alınırken iki kavramdan hareket edilir. Bunlar nominal ve reel para miktarıdır. Nominal para miktarı piyasada geçerli ve değişimi sağlayan araçtır. Reel para miktarı ise değişimi sağlayan paranın kullanılması ile elde edilebilecek olan mal ve hizmet miktarına eşittir. (Cevap D)


I.Yüksek kar oranı
II.büyük yatırımlar
III.fiyat düzeyi
IV.düşük tasaruf
V. ücretler
147. David Hume’nin miktar teorisi analizine göre yukardakilerden hangisi veya hangileri faiz oranlarının yükselmesinin bir nedeni değildir?

I,II
III,IV
III,V
I,II,IV
III,V

Cevap: D.Hume'nin miktar teorisi analizine göre, yük­sek kar oranı, büyük yatırımlar ve düşük tasarruf faiz oranının artmasına neden olmaktadır. (Cevap C)

148. Zorunlu olarak para arzının para talebine eşitliğini içeren kuram aşağıdakilerden hangisidir?

King kanunu
Dikotomik analizi,
Genel denge teorisi
Pigou eşitliği
Say yasası

Cevap: Say yasasına göre her arz kendi talebini oluştu­rur ve bu durum bir zorunluluk halidir. Aynı şekilde ürün arzı da ürün talebine zorunlu olarak eşittir. (Cevap E)


149. Aşağıdakilerden hangisi Mahreçler kanunu için doğru değildir?

Paralı ekonomilerde üretimdeki herhangi bir artış gelirde ve özellikle harcamalarda da eşit bir artış doğurmaktadır.
Ekonomi tam istihdam seviyesinde bulunur.
Faktörlerin boş kalması söz konusu değildir.
Her arz kendi talebini de beraber yaratır.
Para atıl ankes için talep edilebilir.

Cevap: Mahreçler (Say) kanununda paranın sadece mu­amele güdüsüyle talep edildiği ve İddihar (atıl ankes talebi) edilmeyeceğinden hareket edil­mekte ve bundan da tam istihdam dengesi sonu­cuna varılmaktadır. (Cevap E)



150. Klasik miktar teorisinin Cambridge denklemi hangi iktisatçıya aittir?
Ricardo
Say
Pigou
Mill
Wicksell

Cevap: Klasik miktar teorisinin Cambridge denklemi A.C.PigouVa aittir ve bazı yenilikler getirmiştir. (Cevap C)

Bu Haberi Paylaş

Yorum Yazmayı Unutmayın.