İktisadi Doktrinler Tarihi Soruları - Ekonomizm

3.05.2014

İktisadi Doktrinler Tarihi Soruları

 1.                   ‘’ Pozitif gelir etkisinin negatif ikame etkisinden büyük olduğu’’ durumu ifade eden terim aşağıdakilerden hangisidir?

A)                 Gini katsayısı
B)                 Fellner kuramı
C)                 Giffen paradoksu
D)                 St. Petersburg paradoksu
E)                 Gelir-İkame ve fiyat elastikiyeti


Cevap: (Cevap C )



2.                   Reel gelirdeki değişme nedeniyle, bir malın talep edilen miktarındaki değişme oranına ne denir?

A)                 İkame etkisi

B)                 İlave etkisi

C)                 Giffen paradoksu

D)                 Marjinal fayda yasası

E)                  Gelir etkisi


Cevap : Bir malın fiyatı değiştiğinde, tüketicinin satın alma gücüde değişir. Mal fiyatları arttığında, tüketicinin sabit parasal gelirinin satın alma gücü düşer, buna karşılık mal fiyatlar düştüğünde satın alma gücü artar. İşte malların mutlak fiyatlarındaki değişme sonucu, belirli parasal gelirin, satın alma gücündeki değişme (reel gelirdeki değişme) nedeniyle, bir malın talep miktarında ortaya çıkan değişme oranına gelir etkisi denir. Diğer bir ifade ile : diğer malların fiyatları sabit iken bir malın fiyatının düşmesi halinde tüketici talebinin bu mala yönelmesini gelir etkisiyle de açıklayabiliriz. (Cevap E )



3.                   Azalan verimler yasası ilk defa aşağıda verilen hangi iktisatçı tarafından ortaya atılan bir teoridir?


A)                 Adam Smith

B)                 David Ricardo

C)                 John Stuart Miil

D)                 Thomas Mathus

E)                 John Maynard Keynes


Cevap :  Azalan verimler yasası, iktisatta en eski ve en çok kabul gören  teorilerden biridir. İlk defa 19.yy da İngiliz iktisatçı David Ricardo tarafından ortaya atılan bir teoridir.

(Cevap B )



4.                   Azalan verimler teorisi için aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?


A)                 Kısa dönemde geçerli alan bir teoridir.

B)                 Faktör oranlarının değiştirildiği, ancak tüm faktörlerin aynı oranda değiştirilemediği bu durumlarla ilgili teoridir.

C)                  Teorinin geçerli olabilmesi için kullanılan faktör birimlerinin heterojen olması gerekir.

D)                 Azalan verimler teorisinde kastedilen, marjinal verimliliğin azalmasıdır.

E)                  Arz eğrisinin artan eğimini açıklamakta kullanılır.


Cevap :  Teorinin geçerli olabilmesi için kullanılan faktör birimlerinin HOMOJEN olması gerekir. Yani, kullanılan faktör birimlerinin benzer özellikte olması gerekir.(Cevap C)


5.                    Firmaların farklılaştırılmış mal ürettiklerinin varsayıldığı model aşağıdakilerden hangisidir?

A)                 Chamberlin modeli

B)                 Cournot çözümü

C)                 Edgeworth modeli

D)                 Stackelberg modeli

E)                  Sweezy modeli


Cevap : Firmaların yakın ikame malı ürettiklerinin varsayıldığı modele Sweezy modeli denir.(Cevap E)



6.                   Dirsekli talep eğrisi modelini tanımlayan iktisatçı kimdir?

A)                 Poul Sweezy

B)                 Edward Hastings Chamberlin

C)                 Francis Y. Edgeworth

D)                 Joseph Bernard

E)                  Heinrich Stackelberg


Cevap :  Belirli bir fiyat düzeyinde bulunurken firmalardan birisi fiyatını yükseltirse,müşterilerini kaçıracağı için ,diğerleri onu izlemez. Ancak, birisi fiyatını indirirse, bu kez müşterisini kaçırmamak için diğerleri de fiyatlarını indirecekler.





7.                   ‘’ Firmaların her birinin rakip firmanın satış miktarını veri olarak kabul ettiği ve kendi satış seviyesini bu veriye dayanarak kararlaştırdıkları’’ model aşağıdakilerden hangisidir?

A)                 Edgeworth

B)                 Stackelberg

C)                 Cournot

D)                 Chamberlin

E)                  Sweezy


Cevap :  Cournot modelinde, düpolcülerinin homojen bir malı aynı maliyetle ürettikleri, ürettikleri mala yönelik talep eğrisini tam olarak bildikleri ve kar maksimizasyonunu amaçladıkları varsayılır.(Cevap C)



8.                   Cournot modelinde maden suyunun marjinal maliyeti için ne söylenebilir?

A)                 Piyasa fiyatına eşittir.

B)                 Homojen mal fiyatına eşittir.

C)                 Ortalama sabit maliyete eşittir.

D)                 Sıfır maliyet söz konusudur.

E)                  Ortalama toplam maliyete eşittir.


Cevap : Çünkü alıcılar suyu kaynakta kendi kaplarına doldurup getirmektedirler.  Bu basitleştirici varsayım ışığı altında maden suyunun maliyeti yoktur.(Cevap D)




9.                   ‘’ Alıcılar bir hat üzerindedir ve her alıcı birim zamanda birim mal satın alır ayrıca ülkede sabit nakliye giderleri mevcuttur.’’ Bu teori aşağıdakilerden hangi iktisatçıya aittir?

A)                 Edgeworth

B)                 Stackelberg

C)                 Chamberlin

D)                 Cournot

E)                  Hotelling


Cevap :  Kısa dönemde birbirinden uzak olan firmalar kendi döneminde monopoldür.Uzun dönemde birbirlerine yaklaşarak monopol ortadan kalkar piyasa düpol olur.(Cevap E)


10.               ‘’ Firmaların aralarındaki karşılıklı bağımlılığın farkında oldukları’’ model aşağıdakilerden hangisidir?

A)                 Cournot

B)                 Hotelling

C)                 Bertrand

D)                 Chamberlin

E)                  Edgeworth


Cevap : En istikrarlı çözüm olarak kabul edilmektedir. (oligopol piyasada düpol çözümler için). Bu modelde firmalar durumlarını daha doğru olarak değerlendiriyorlar, kaderlerinin ortak olduğunu göz önünde tutarak ortak karlarını azamileştirmeye çalışıyorlar.(Cevap D)



11.               ‘’ Ürettiğim mal miktarı rakibimin ürettiği mal miktarını etkilemez.’’ Diye nitelendiren model aşağıdakilerden hangisidir?

A)                 Sweezy

B)                 Chamberlin

C)                 Stackelberg

D)                 Hotelling

E)                  Edgeworth


Cevap : (Cevap C)


12.               Üretim tüketimi kuramı aşağıdaki hangi iktisatçıya aittir?

A)                 Ricardo

B)                 Schumpeter

C)                 Clarck-Wicksteed

D)                 Bergson

E)                  Sciovsky


Cevap: Tam rekabet piyasasında uzun dönemde, her girdiye ürettiği fiziki ürünün değeri kadar ödemede bulunduğunda, piyasada üretilen tüm mallar tüketilir, artık ürün kalmaz. Bu ifadeye Clark-Wicksteed ürün tüketim teoremi (kuramı) adı verilir. (Cevap C)



13.               Aşağıdakilerden hangisi genel denge hipotez analizin hipotezlerinden değildir?

A)                 Bireylerin fayda fonksiyonları ve firmaların üretim fonksiyonu arasında bağımlılık yoktur.

B)                 Üretim ve tüketimde dışsallık vardır.

C)                 Ekonomide devlet ve dış ticaret yoktur.

D)                 Ekonomide sadece iki birey iki mal ve iki üretim girdisi vardır.

E)                  Tüm fonksiyonların sürekli ve iki kere türevi alınabilir olmalıdır.


Cevap : Üretim ve tüketimde dışsallık yoktur. Bunun sonucu tüm mallar özel mallardır ve toplumsal refah bireylerin faydaları toplamına eşittir. (Cevap B)


14.               Genel denge kuramı daha esaslı olarak aşağıdaki iktisatçılar tarafından ele alınmıştır?

A)                 Leontief - Hotelling

B)                 Friedman - Vernon

C)                 Marshall - Bergson

D)                 Pareto - Walras

E)                  Edgeworth – Barone

Cevap: Genel denge; çeşitli piyasaların birbirlerini etkilemeleri sonucunda, bunlar arasında fiyat aracılığıyla kurulan dengedir. Genel denge kuramı üstünde ilkin 1690 yılında Nicholas Barbon`un durduğu bilinmektedir. Çağımızda özellikle Walras ve Pareto metafizikçi ekonomiciler genel denge çözümleriyle uğraşmışlardır.

(Cevap D)





15.               Aşağıdakilerden hangisi Walras`ın genel denge modeli için doğru değildir?

A)                 Fertlerin fayda fonksiyonları bellidir ve sabittir.

B)                 Denge halinde hiç atıl faktör yoktur.

C)                 Faktör bileşimi oranı farklıdır.

D)                 Fertlerin talep fonksiyonu bellidir.

E)                  Fertlerin arz fonksiyonları sabittir.


Cevap: Üretim fonksiyonu doğru ve homojendir. Dolayısı ile faktör bileşimi oranı sabittir.

(Cevap C)



16.               Üretimde girdi-çıktı modelini ortaya atan iktisatçı kimdir?

A)                 Marshall

B)                 Pareto

C)                 Walras

D)                 Leontief

E)                  Dicardo


Cevap: Girdi – çıktı analizi diye bilinen teknikte, Leontief; endüstriler arasındaki karşılıklı ilişkileri kantitatif olarak ölçmeyi başarmıştır. Diğer bir ifadeyle bu model; sektörler arası mal ve hizmet akımına dayanmaktadır. (Cevap D )



17.               Aşağıdakilerden hangisi girdi-çıktı analizinin özelliklerinden değildir?

A)                 Doğrusal homojen fonksiyonlara dayanır.

B)                 Statik denge kuramına dayanır.

C)                 Herhangi bir malın üretimi aynı devre içindeki tüketime eşittir.

D)                 Ekonomide tam rekabetin varlığı söz konusudur.

E)                  Üretim fonksiyonunda ikama söz konusudur.


Cevap: Üretim fonksiyonunda ikame etkisi yoktur. (Cevap E)



18.               ‘’Toplumdaki fertlerin hiçbirinin refahını azaltmayan, fakat bu arada en az birinin refahını artıran her türlü iktisat politikası tedbiri, toplum refahını artırıyor demektir.’’ Bu ifade aşağıdakilerin hangisinin tanımıdır?


A)                 Pigou etkisi

B)                 Pareto optimumu

C)                 Hicks-Kaldor etkisi

D)                 Toplumsal denge

E)                  Sosyal refah fonksiyonu teorisi


Cevap: Diğer bir ifadeyle;bir toplumda başkalarının refahını azaltmadan bir bireyin refahı artırıldığında toplumun refahı artar. (optimum sosyal refah) (Cevap B)



19.               Walras’ın talep fazlası yaklaşımına göre, piyasanın dengede olabilmesi için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?


A)                 Talep fazlasının sıfırdan büyük olması gerekir.

B)                 Talep fazlasının sıfırdan küçük olması gerekir.

C)                 Talep fazlasının sıfır olması gerekir.

D)                 Arz fazlası pozitif talep fazlasıdır.

E)                  Talep fazlasının denge noktası, arz fazlasının denge noktası ile aynıdır.


Cevap: (Cevap C)






20.               Ücretlerin ancak işçinin hayatını sürdürmeye yetecek minimum bir düzeye inmek biçiminde eğilim gösterdiği durumu ifade eden kuram aşağıdakilerden hangisidir?

A)                 Mutlak ücret kuramı

B)                 Sosyal ücret kuramı

C)                 Nominal ücret kuramı

D)                 Reel ücret kuramı

E)                  Doğal ücret kuramı


Cevap: Bu ifadeye tunç yasası da denir. Klasik ücret teorilerinin ilkidir. Ferdinand Lassalle tarafından ileri sürülmüştür. Yukarıda verilen tanıma göre en az ücretle geçim sağlamaktır ve piyasa ücreti doğal ücret seviyesine inmelidir (Cevap B)



21.               Ücret Fonu teorisi aşağıdaki hangi iktisatçıya aittir.

A)                 David Ricardo

B)                 J. St. Mill

C)                 T. R. Malthus

D)                 J. M. Keynes

E)                  Alfred Marshall


Cevap: Ücret fonu teorisi klasik ücret teorilerinin ikincisidir. Özellikle emek talebini belirleyen unsurlar üzerinde durulmuştur. (Cevap B )



22.               Ücret Fonu teorisine göre ücret haddi nasıl bulunur?

A)                 Ürünün fon maliyetindeki marjinal getirisine göre

B)                 İşçinin fon maliyetindeki marjinal getirisine göre

C)                 Ücret fonunun işçi adedine bölünmesiyle

D)                 İşgücü talebine göre

E)                  Toplam ürün getirisinin işçi adedine bölünmesiyle

Cevap: Ücret haddi, belli bir süre ücretlerin ödenmesi için ayrılan sermayenin (ücret fonunun) işçi adedine bölünmesiyle bulunur. Ücret fonu nüfustan hızlı bir artış gösterirse ücretler yükselir, tersi durumunda ücretler düşer. (Cevap C)











23.               İşçini ücreti ,çalışma sonucu oluşan hasılaya göre belirlendiği ücret kuramı hangisidir?

A) Pazarlık gücü teorisi

B) Doğal ücret teorisi

C) Modern ücret teorisi

D) Verimlilik teorisi

E) Nominal ücret teorisi


Cevap: Ücretlerin emeğin verimliliğine bağlı olarak yükselebileceğini kabul ettiğinden İyimser ücret teorilerinin arasına girer. Firmalar, emeğin maliyeti emeğin marjinal ürün hasılasına eşit oluncaya kadar emek (işgücü) talep ederler. O halde emek verimini arttırmak suretiyle işçi ücretlerini ve işçi refahını arttırmak mümkündür. (Cevap D)



24.               “Misery index” Aşağıdaki terimlerin hangisiyle aynı anlamdadır?


A)                 Gerçek hedef endeksi

B)                 İzafi hedef endeksi

C)                 İzafi endeks

D)                 Mutsuzluk endeksi

E)                  Tüketici endeksi

Cevap: Mutsuzluk endeksi enflasyon oranlarıyla ( nominal hedef ) işsizlik oranına (reel hedef ) eşit olan bir makro ekonomik performans endeksidir.            İşsizlik endeksi ( MI ) =Enflasyon oranı ­+  İşsizlik oranıdır.

( Cevap D)


25.               “Tüketim harcanabilir gelire bağlı olarak değişir.”Görüşü hangi iktisatçıya aittir?


A)                 Fisher

B)                 Keynes

C)                 Mill

D)                 Ricardo

E)                  Friedman


Cevap: Bazı kaynaklarda da “tüketim cari gelirin bir fonksiyonudur.” Olarak da  geçebilir. Burada en önemli nokta harcanabilir gelirde ki değişmeyle tüketimde değişme arasında ki ilişkidir. Keynes temel psikolojik yasadan söz etmekteydi. Bu yasaya göre kişilerin gelirleri artarken tüketimleri de artar, ancak tüketimdeki artış gelirdeki artıştan daha az olur. ( Cevap B)



26.               (Nisbi gelir varsayımı ) hangi iktisatçıya aittir?


A)                 Duesenberry

B)                 Ando ve modiglioni

C)                 Smith

D)                 Friedman

E)                  Slutsky


Cevap: Dusenberry psikolojik bir açıklamaya başvurmuştur. Buna göre kişisel tüketim ( ve tasarruf ) mutlak gelir düzeyinin fonksiyonu değildir. Tüketim gelir merdivenin üzerindeki kişini nisbi yerinin fonksiyonudur. (Cevap A)











27.               Tüketim düzeyi sosyal gruplar bünyesinde üstünlük yarışmasına ve taklit etme hemde çok yüksek hayat seviyesinin devam etmesinin araştırılmasına bağlıdır.” Bu varsayım aşağıdakilerin hangisi ile ilgilidir?


A)                 Nisbi gelir varsayımı

B)                 Sürekli gelir varsayımı

C)                 Keynes teorisi

D)                 Kuznets görüşü

E)                  Harcanabilir gelir varsayımı


Cevap: ( Cevap A)


28.               Tüketim harcamalarının nispeten istikrarlı olduğu görüşü” hangi iktisatçıya aittir?


A)                 Kuznets

B)                 Ricardo

C)                 Friedman

D)                 Ando ve Modiglioni

E)                  Barone


Cevap: Friedman ; birçok durumda ekonomik birimlerin  gelirlerinin dönemden döneme özlü bir biçimde değiştiğini , fakat tüketim harcamalarının nispeten istikrarlı olduğunu göstermiştir. ( Cevap C)



29.               “Tüketim harcamalarının cari daha çok normal gelir ya da ortalama gelire bağlı olduğu” varsayımına ne ad verilir?

A)                 Harcanabilir gelir varsayımı

B)                 Nisbi gelir varsayımı

C)                 Sürekli gelir varsayımı

D)                 Kuznets görüşü

E)                  Keynes teorisi


            Cevap: Bu görüşü ortaya atan M. Friedmandır. Sürekli gelir , tüketicinin servetinin bu günkü değeridir. ( Cevap C)


30.               Tüketici alışkanlıkları beklentileri daha önceki en iyi gelir yıllarına dayanarak şekillenir. Bu sebeple gelirleri düştüğü zaman kişiler tüketimlerini kısmen ve istemeyerek azaltırlar.” Görüşü hangi iktisatçıya aittir?

A)                 Kuznets

B)                 Modiglioni

C)                 Duessenberry

D)                 Ricardo

E)                  Friedman


Cevap: Tüketim harcamaları yalnızca cari gelirin değil aynı zamanda geçmişte elde edilen gelirinde bir fonksiyonudur. Ekonomi gerilese bile tüketim aşağıya kaymayacaktır.Fonksiyon önceki yüksek seviyesinde kalacaktır. Ekonomistler bu duruma ZEMBEREK DİŞLİSİ ETKİSİ adını vermektedirler. ( Cevap B)



31.               Bir ekonomide üretim kapasitesinin, sürekli olarak ürettiği mallara yeterli olacak bir talep
artışı yarat
acağını öne süren görüş aşağıdakilerden hangisidir?


A)                 Laffer Yasası

B)                 Mahreçler Kanunu

C)                 King Yasası

D)                 Marshall Yasası

E)                  Ricardo Kuramı


Cevap : Mahreçler Kanununa, Say Yasası Mahreçler Kanununa, Say Yasası veya Otomatik denge kuramı da denir. Klasik iktisatçıların ekonominin sürekli biçimde tam çalışma düzeyinde dengede olduğunu varsayımlarında temel teorik dayanaklarından biridir. Bu ilke kısaca "her arz kendi talebini yaratır" biçiminde ifade edilir. Fransız iktisatçı Jean Baptiste Say tarafından ortaya atılmıştır. (Cevap B )



32.  "Tüketimde Sapma Hipotezi"hangi iktisatçıya aittir?


A)                 Ando ve Modiglioni

B)                 Mili

C)                 Smithres

D)                 Ricardo

E)                  Sciovsky


Cevap : Reel milli gelir yükselirken Ortalama Tüketim Eğilimindeki (APC) düşüşü engellemek için tüke­tim fonksiyonu yeterince yukarıya kaymaktadır. Arthur Smithres de keza kısa dönem tüketim fonksiyonuyla uzun dönem tüketim fonksiyonu­nu bağdaştırmayı denemektedir. (Cevap C )



33.                 I.   Kentleşme etkisi

II.  Yaşam standardı etkisi

III. Servet etkisi

Tüketimde sapma hipotezine göre yukarıdakilerden hangisi ortalama tüketim eğilimini etkiler?


A)                 I

B)                 I,III

C)                 I,II

D)                 II,III

E)                  I,II,III


Cevap : (Cevap E )







34.               I. Reel ankes etkisi

II. faiz oranı etkisi

III. ikame etkisi

Yukardakilerden hangisi toplam talep eğrisinin negatif yönlü olmasına etki eder?

A)                 I

B)                 II,III

C)                 II

D)                 III

E)                 I,II


Cevap : Toplam talep eğrisinin negatif yönlü (eğilimi) olmasına etki eden unsurlar:

·              Reel ankes (servet) etkisi

·                   Faiz oranı etkisi

·                                       Yabancı (dış) alımların etkisidir. (Cevap E)


35.               Klasik iktisatçılar aşağıdaki hangi sorunla ilgilenmemişlerdir?

A)                 Milli gelir oluşumu

B)                 Milli gelir bölüşümü

C)                 İstihdam sorunu

D)                 Mal mübadelesi

E)                  Ücretler sorunu


Cevap : Klasik İktisatçılar, ekonomik düzenin yapısında daima tam istihdamı sağlayan bir mekanizmanın bulunduğuna İnandıkları için istihdam sorunu ile yani bir ülkede iş hacmini belirleyen faktörlerle, uğraşmamışlardır. (Cevap C )



36.               Mahreçler yasasına göre aşağıdakilerin hangisi doğru değildir?


A)                 Kazanılan gelir tamamen harcanır.

B)                 Satın alma gücünü mallar belirler.

C)                 Satın alma gücünü para belirler.

D)                 Tam istihdam vardır.

E)                  Fiyat mekanizması, piyasa dengesi için yeterlidir.


Cevap : Say Yasasına göre her arz kendi talebini belirler ve piyasa otomatik olarak dengeye gelir. Say Ya­sasında para önemli değildir. Satın alma gücü mallar tarafından temsil edilir. (Cevap C)


37.               Klasik iktisatçıların faiz teorisi üzerinde durdukları en önemli nokta aşağıdakilerden hangisidir?


A)                 Olağanüstü durumlar için yedek bir form

B)                 Yaşlılıkta güvence

C)                 Yüksek bir tüketim düzeyi

D)                 Zenginlik duygusu

E)                  Spekülatif işlem yapmak


Cevap : Faiz elde ederek ileride daha yüksek bir tüketim düzeyine ulaşılması üzerinde durulmuştur. (Cevap C)



38.               Yatırımların, tüketim harcamalarında ve milli gelirdeki değişimlere bağlı olduğu kavram aşağıdakilerden hangisidir?


A)                 Çoğaltan prensibi

B)                 Çarpan prensibi

C)                 Hızlandıran prensibi

D)                 Hızlandıran katsayısı

E)                  Çarpan katsayısı

Cevap : Her ekonomide toplam üretimi gerçekleştirmek için belli bir sermaye stoğu gerekir. Eğer herhan­gi bir anda tüketicilerin taleplerinde bir artış olursa, bu talebi karşılamak için ek üretim kapasitesi yaratılmasına, yani yeni yatırımlara gerek var­dır. Görüleceği gibi, tüketim harcamalarında ve milli gelirdeki değişime bağlı olarak yatırımlarla şekillenecektir. Bu prensip Keynes'in Milli Gelir Modeli'ne ilişkin bir kavramdır. (Cevap C)

39.               Toplam talebi oluşturan üretim faktörlerinin milli gelir üzerindeki etkisini göstermeye yarayan yatırım çoğaltanının eşdeğer adı aşağıdakilerden hangisidir?


A)                 Hızlandıran katsayısı

B)                 Çarpan katsayısı

C)                 Tüketim çoğaltanı

D)                 Ortalama yatırım

E)                  Uyarılmış yatırım


Cevap : Toplam talep, yatırım, tüketim, ihracat ve kamu harcamalarından oluşur. Yatırım çoğaltanı, ilave bir yatırımın milli gelir üzerindeki etkisini inceleme imkânı veren genel bir analiz aracıdır. (Cevap C)



40.               Hızlandıran ilkesi aşağıdakilerin hangisiyle ilişkilidir?

A)                 Bireysel talep-toplam talep

B)                 Uyarılmış yatırım-otonom yatırım

C)                 Yatırım-tasarruf

D)                 Tüketim malları talebi-yatıırım malları talebi

E)                 Özel yatırım-kamu yatırımı


Cevap : Hızlandıran ilkesi, tüketim malları toplam talebi nispi değişmelerinin yatırımlar üzerindeki etkisini açıklar. Bu ilke, yatırım düzeyi ile tüketimin değişme yüzdesi arasındaki fonksiyonel ilişkiyi gösterir ve tüketim malları talebi ile yatırım mal­lan talebi arasındaki bağlantıya dayanır. (Cevap D)





41.               I.Hızlandıran ilkesi simetriktir.

II.Yatırım talebi artışı tüketim talebi artışına bağlıdır.

III.Gayri safi yatırım negatif olamaz.

IV.Gayri safi yatırımlar 0 olabilir.

Yukarda verilenlerden hangisi veya hangileri hızlandıran ilkesi için doğru değildir?

A)                 I

B)                 II,III

C)                 III,IV

D)                 II,IV

E)                  II


                Cevap : Hızlandıran ilkesi, ancak atıl kapasite yoksa, yani sermaye tam istihdam durumundaysa etkisini gösterir. Aksi halde atıl kapasite mevcut ise, ta­lebin artması halinde, üretim, artışı, yani dona­nım artışı olmadan da yapılabilecektir. (Cevap D)


42.               Aşağıdakilerin hangisi hızlandıran ilkesi için doğru değildir?


A)                 Uyarılmış yatırımlar için uygulanabilir.

B)                 Yatırım belirleyicisidir.

C)                 Stok miktarı ile satışlar arasında sabit bir ilişki varsa uygulanabilir.

D)                 Atıl kapasitenin varlığında uygulanabilir.

E)                  Teknolojik ilerleme hızlandıran katsayısına düşürür.


Cevap : Hızlandıran ilkesinin işleyişi simetrik değildir. Ya­ni yükselme aşamalarında, yatırım talebi artışı, tüketim talebi artışına bağlı olduğu halde, düşüş aşamasında bu bağ kopmaktadır. (Cevap A)

43.               Aşağıdakilerden hangisi “enflasyon sürecinin sona ermesine”etki eder?


A)                 İkame etkisi

B)                 Para aldanımı etkisi

C)                 Para arzı etkisi

D)                 Ücret artışı etkisi

E)                  Bütçe açıkları


Cevap : Tüketiciler norminal gelir artışlarını reel gelir ar­tışları ile karıştırırlar. (Cevap B)


44.               Rasyonel bekleyişler kuramını ilk defa hangi iktisatçı geliştirmiştir?


A)                 Lucas

B)                 Cassel

C)                 Bergson

D)                 Mill

E)                  Schumpeter


Cevap : (Cevap A)



45.               Aşağıdakilerden hangisi rasyonel bekleyişler kuramı için doğru değildir?


A)                 Parasal büyüme oranındaki sürekli artış, enflasyon oranında aynı artışa neden olur.

B)                 Uzun dönemde enflasyon ve üretim arasında değiş tokuş söz konusu değildir.

C)                 Bireyler birikimlerini korumak için tüketim ve tasarruf arasındaki bölüşümü değiştirerek tasarruf oranını arttırırlar.

D)                 Kısa dönemde, ayarlama süreci sırasında, parasal büyümedeki artış, reel faiz oranını, toplam talebi ve üretimi etkileyecektir.

E)                  Kısa dönemde artan parasal büyüme reel faiz oranını düşürecektir.


Cevap : Bu görüş Pigou etkisinde geçerlidir. (Cevap C)



46.               Üretimle gelir ödemeleri arasında bir dönemlik gecikmeye ne ad verilir?


A)                 Menger gecikmesi

B)                 Gelir gecikmesi

C)                 Meltzer gecikmesi

D)                 Ücret gecikmesi

E)                  Sınır değeri

F)                   

Cevap : Tüketicilerin ellerine geçen gelirin bir önceki dö­nemin üretime katılmasından dolayı gerçekleşti­ği durumdur. (Cevap C)



47.               Aşağıdakilerden hangisi meltzer gecikmesi için doğru değildir?


A)                 Reel tüketim bir önceki dönem reel gelirini doğrusal bir fonksiyonudur.

B)                 Tüketicinin para aldanımı söz konusu değildir.

C)                 Tüketim talebinin azalması ancak fiyat artışlarına bağlıdır.

D)                 Her dönemin reel geliri tam istihdam seviyesindeki reel üretimi aşamaz.

E)                  Üst derecedeki malların değeri, birinci derecedeki mallarn değerleri ile belirlenir.


Cevap : Bu şık Menger Kuramına aittir. (Cevap E)



48.               Meltzer gecikmesi hangi enflasyon için değerlendirilir?


A)                 Talep enflasyonu

B)                 Arz enflasyonu

C)                 Kar enflasyonu

D)                 Karma enflasyon

E)                  Fiyat enflasyonu


Cevap : Ücret ve kâr enflasyonu da arz yönlü enflasyon­dur. Bu iki enflasyon direkt olarak Maliyet enflas­yonunu besler. (Cevap B)



49.               Monetarit ekonomistlere göre, “enflasyon dinamiğinin belirlenmesinde anahtar nokta” aşağıdakilerden hangisidir?


A)                 Mal mübadelisi

B)                 Bekleyişlerin rolü

C)                 Reel balanslar

D)                 Göreli artık değer düşüncesi

E)                  Serbest para dolanımı


Cevap : Enflasyonla ilgili bekleyişler tam olarak ayarian-madıkça parasal büyümedeki artışın her zaman reel etkisi olacaktır. Monetarist analize göre no­minal para miktarındaki önceden beklenen artış­lar, enflasyonist ve diğer bekleyişler şeklinde et­ki yapacaktır. (Cevap B)



50.               Aşağıdaki iktisatçılardan hangisi enflasyon ile faiz oranı arasındaki bağlantıya değinmiştir?


A)                 Keynes

B)                 Fisher

C)                 Lucas

D)                 Ricardo

E)                  Friedman


          Cevap : Her ülkede nominal faiz oranı gerekli bir geliri oranı ile beklenen enflasyon oranını yansıtan bir enflasyon priminden oluşur. Ülkede gerekli getiri oranı veri iken beklenen enflasyonu artırması, nominal fazlarında artmasına neden olur. Bu du­ruma fisher etkisi de denir.

i = faiz oranı

a = gerekli bir getiri oranı

p = beklenen enflasyon oranı

=> i = a + p dir

(Cevap B)



51.               Sabit bir reel faiz oranında, enflasyon bekleyişlerindeki artışın nominal faiz oranları üzerindeki etkisine ne ad verilir?


A)                 Reel ankes etkisi

B)                 Bekleyişler etkisi

C)                 Rasyonel bekleyişler etkisi

D)                 Yüksek enflasyon etkisi

E)                  Normal enflasyon etkisi


Cevap : Diğer adı da Fisher Etkisidir. (Cevap B)



52.               Enflasyon oranının hızla düşürülebileceği varsayımı aşağıdakilerden hangisidir?


A)                 Heteredoks istikrar programı

B)                 Aşamalı strateji

C)                 Soğuk hindi stratejisi

D)                 Sabitleştirme politikası

E)                  Çapa politikası


Cevap : Parasal büyüme oranının düşük tutularak fiyatlar üzerindeki baskı muhafaza edilmektedir. Büyük bir olasılıkla enflasyon oranı, üretim ve istihda­mın yeniden artmasına olanak verecek kadar düşecektir. Sonunda ekonomi tam istihdam sevi­yesine geri dönecektir. Bu uygulamaya Şok stra­teji de denir. (Cevap C)


53.               Devrevi ekonomik hareketlerine sistematik olarak ilk defa hangi iktisatçı incelemiştir?


A)                 David  Ricardo

B)                 Adam Smith

C)                 Simon De Sismondi

D)                 J. Maynard Keynes

E)                  Irving Fisher


Cevap : Sismondi 1819 da yayınladığı "Ekonomik Poli­tiğin Yeni Prensipleri" adlı eserinde, iaissez faire (serbest teşebbüs düzeni ya da bırakınız yapsınlar düşüncesi) prensibinin ekonomik bu­nalımlara neden olduğunu ifade etmiştir. (Cevap C)


54.               Ekonomik dalgalanmalar arasında hem refah (genişleme) hemde bunalım (depresyon) aşamalrını birlikte yaşanabileceğine ileri süren teori hangisidir?


A)                 Doğal koşullar teorisi

B)                 İcatlar teorisi

C)                 Çok üretim teorisi

D)                 Az tüketm teorisi

E)                  Parasal teoriler


Cevap : Bir bunalım aşamasını izleyen dönemde tüketim mallarının fiyatları yükselmeye başlayınca, giri­şimciler artan talebi karşılamak için makine ve teçhizat kapasitelerini genişletmek üzere yatırım malları siparişlerinde bulunurlar. Ancak ısmarla­nan makine ve teçhizatın üretilecek ekonomiye sokulmaya başlaması oldukça uzun bir zaman süresi alır. Oysa, yatırım malları sanayisindeki genişlemeden dolayı nakdi gelirler artmaya de­vam edecek ve dolayısıyla fiyatlar yükselecektir. Bu refah aşamasıdır. Sipariş edilen makineler ve teçhizat üretime konulmaya başlandıkları andan İtibaren yukarıdaki durum tersine dönecektir. Genel bir aşırı üretim, olan bu dönemde yatırım hacmi ve tüketim malları üretimi daralacak ve ekonomi bunalım aşa­masına girmiş olacaktır. (Cevap C)



55.               Genişlemenin (refahın) yaşandığı bir konomide daralmanın olamıyacağını savunan görüş aşağıdakilerden hangisidir?


A)                 Mahreçler yasası

B)                 Keynes teorisi

C)                 Cobweb teorisi

D)                 Laffer yasası

E)                  Harrod-domar modeli


Cevap : Say yasası da dediğimiz bu durumda üretilen her şey in satılabileceği bir dünyada, başlamış olan bir genişlemenin bir süre sonra daralmaya dönüşmesini açıklamaya olanak yoktur. Çünkü bu yasaya göre "Her arz kendi talebini oluştu­rur." (Cevap A)



56.               arzın talebi ancak bir gecikme ile uyabileceği hallerde, malların üretim ve fiyatlarındaki dalgalanmaları” açıklayan görüş aşağıdakilerden hangisidir?


A)                 Laffer yasası

B)                 Cobweb teorisi

C)                 Reel konjonktür teorisi

D)                 Monetarist teori

E)                  Rasyonel bekleyişler teorisi


       Cevap : Cobweb teoremine, örümcek ağı teorisinde denir. Bu teoriye göre, söz konusu malların herhangi bir andaki arz miktarları bir önceki devrenin fiyat­ları tarafından belirlenecektir. (Cevap B)


57.                 I. Keynesgil teori

II. Monetarist teori

III. Rasyonel bekleyişler teorisi

Yukardakilerin hangisi veya hangileri konjonktür devreleriyle ilgili olarak toplam talep teorileridir?

A)                 I

B)                 I,III

C)                 II

D)                 I,II

E)                  I,II,III


Cevap : (Cevap E)


58.                Reel konjonktür teorisine göre aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?

A)                 Para arzı içseldir.

B)                 Para arzını mevduat kurumlarıyla halkın davranışları belirler.

C)                 Dalgalanmalarda parasal talep daha önemlidir.

D)                 Yeni üretim teknikleri önemlidir.

E)                  Hammaddelerin fiyatlarındaki değişmeler yönlendiricidir.


Cevap : Reel konjonktür teorisine göre konjonktür dalga­lanmalarının temelinde parasal (talep) şokların­dan çok reel (arz) şoklar yatmaktadır. Konjonktür dalgalanmalarına neden olabilecek diğer etkiler ise; kötü hava koşulları, yeni hammadde kay­nakları sayılabilir (Cevap C).


59.               Aşağıdakilerden hangisi soyut dış ticaret kuramının özellikleri arasında yer almaz?

A)                 Mikro ekonomik araçları kullanır.

B)                 Analizlerde paraya yer verilmez.

C)                 Uluslar arasındaki mal akışı fiziki olarak ele alınır.

D)                 Uluslararasındaki faktör akışı fiziki olarak ele alınmıştır.

E)                  Ülke içindeki fiyat seviyesi dikkate alınır.


Cevap : Bu Özellik uluslararası parasal ticaret teorisi için­de yer alır (Cevap E).


60.               Aşağıdakilerden hangisi uluslar arası parasal ticaret teorisinin özellikleri arasında yer almaz?

A)                 Makro ekonomik araçları kullanır

B)                 Ülkenin büyüme dalgalanmaları üzerindeki özelliklerini dikkate alır.

C)                 Ülkenin istihdam dengeleri üzerindeki etkilerini inceler.

D)                 Ülkenin dış dünya ile olan ilişkilerinden doğan gelir ve giderleri ele alır.

E)                  Paranın uzun dönem dalgalanmaları üzerinde herhangi bir etkisi olmadığı görüşü hakimdir.


Cevap : Bu özellik pür (soyut) dış ticaret teorisinin özelliğidir. Uluslararası parasal ticaret teorisi; ülkenin dış dünya İle olan ekonomik ilişkilerinden doğan ve para ile yapılan ödemeleri (gelir ve gider) kapsar. Ülkenin ödemeler bilançosundaki açık veya fazlalıklar ile fiyat faktör akımlarını parasal olarak açıklayan teoridir. Global (tüm toplumu il­gilendiren) sorunları çözer (Cevap E).



61.               Aşağıdakilerin hangisi soyut dış ticaret teorisinin temel sorunları arasında yer almaz?

A)                 Ticaretin yönünün nasıl olacağı

B)                 Uluslar arası ticareten ne gibi özel kazançlar sağlanacağı

C)                 Uluslar arası ticaretin milli ekonomi üzerindeki etkisnin ne olacağı

D)                 Uluslar arası ticaretin ekonomideki pozitif faktörler üzerindeki etkileri

E)                  Uluslar arası ticaret sonucu bireylerin temel ihtiyaçlarının ne kadarının karşılandığı


Cevap : Uluslararası ticarette toplumun geneli ele alınır. Özel olarak bir seçim yapılmaz ve global bir değerlendirme sonuçları önemlidir. Soyut dış ticaret teorisinin yanıtlamak zorunda olduğu farklı bir yaklaşıma göre de; ülkeler neden dış ticaret ya­parlar yani dış ticaretin ülkelere sağladığı yarar­lar nelerdir, dış ticaretin bileşimi nasıl açıklanabi­lir (bir ülke hangi malları İhraç hangi malları ithal eder ve uluslararası piyasada dış ticaret hadleri ne olmalıdır).  (Cevap E)


62.               iç ticaret kendi aramızda, dış ticaret ise bizler ve onlar arasında yapılmaktadır.” Görüşü aşağıdaki hangi iktisatçıya aittir?


A)                 B. Ohlin

B)                 F. List

C)                 A.P. Larner

D)                 D. Ricardo

E)                  J. Viner


Cevap : (Cevap B)


63.               birbiriyle ticaret yapan ülkelerin çıkarları arasında daima bir çelişki vardır ve ticaretten bir taraf kazançlı çıkarken diğer taraf aynı ölçüde zarar görür.” düşüncesi aşağıdaki hangi iktisadi yaklaşıma aittir?


A)                 Fizyokrat

B)                 Merkantilist

C)                 Klasik

D)                 Monetarist

E)                  Keynesyen


Cevap : Başka bir ifade ile, ticaretten tüm taraflar aynı anda kazanç elde edemez, bir tarafın sağladığı kazanç öbür tarafın uğradığı kayıp pahasına olur (Cevap B).


64.               Yeniden üretilebilen bütün mallarda, değerin onları üretmek için kullanılan işgücü miktarına bağlı olduğu teori aşağıdakilerden hangisidir?


A)                 Mutlak üstünlükler teorisi

B)                 Karşılaştırmalı üstünlükler teorisi

C)                 Teknolojik üstünlükler teorisi

D)                 Emek-değer teorisi

E)                  Emek-yoğun teorisi


Cevap : Sözü edilen yaklaşıma göre, bir malın maliyeti talep koşullarının bulunmaması durumunda o malın fiyatı onun üretimi için harcanan emek ile ölçülür. Bu görüş klasik iktisadi görüşe ait olup, üretimde göreceli olarak fazla emek kullanılmış­sa malın maliyeti yüksek olur (Cevap D).


65.               Ticaret kararıyla iş bölümüne gidilerek dünya ekonomik pastasını büyütmek mümkündür ve bu işlem ticarete giren ulusların hepsine yarar sağlar.” düşüncesi aşağıdaki hangi iktisatçıya aittir?


A)                 J. S. Mill

B)                 David Ricardo

C)                 Adam Smith

D)                 L. Walras

E)                  T. Malthus


Cevap : Ülkeler ticarete girerek ortak hareketlerinde ken­dilerine bir kazanç payı sağlar (Cevap C).



66.               Klasik iktisadi düşünceye göre dış icaret modellerinin temel varsayımları arasında aşağıdakilerin hangisi doğru değildir?


A)                 Tüm piyasalarda tam rekabet koşulları hakimdir

B)                 Uluslar arası ticarette parasal işlemler geçerlidir

C)                 Üretim faktörleri arasında emek homojendir

D)                 Taşıma giderleri sıfırdır

E)                  Malların fiyatı reel olarak tespit edilir


Cevap : Uluslararası ticarette para kullanılmaz, dış mü­badeleler malın malla değişimi şeklinde gerçek­leşir. Diğer özellikler ise;


1. İç ve dış ekonomi üzerinde devlet müdahale­si yoktur. Doğal olarak, gümrük tarifesi, kotalar ve diğer kısıtlamalar yoktur.

2.Fiyatlar parasal değil reel fiyatlardır. Yani, bir malın fiyatı ya diğer mal cinsinden ya da onun üretiminde kullanılan faktör miktarıyla ifade edi­lir.

3.Malın maliyetini emek faktörü belirler yani emek homojen bîr faktördür.

4.İşgücü faktörü ülke içinde tam hareketli, ülke­ler arasında ise hareketsizdir.

5.Ekonomide tam istihdam vardır.

6.Modelde iki ülke ve iki mal vardır. (Cevap B)



67.               Bir ülkede tüketilen mal ve hizmetlerin yabancı ülkelerden gelen mal ve hizmetlere oranına ne ad verilir?


A)                 Gini katsayısı

B)                 Bağlı ticaret haddi

C)                 İthalat oranı

D)                 İhracat oranı

E)                  Bağlılık oranı


Cevap : Bağlılık katsayısı, bir ülkede elde edilen ve tek­rar, ihraca konu olmayan malların ithalat değerin net milli gelirle olan ilişkisidir. (Cevap E)




68.               Mutlak üstünlükler teorisi hangi iktisatçıya aittir?


A)                 A. Smith

B)                 D. Ricardo

C)                 J. S. Mill

D)                 J. B. Say

E)                  A. P. Larner


Cevap : Mutlak üstünlükler teorisi; ticarete girişen iki ül­keden birinin diğerine göre mutlak olarak düşük maliyette üretim yapması ve ticarete katılması demektir. Başka bir ifade ile, bir ülke hangi mallan diğerinden daha ucuza üretiyorsa o malların üretiminde uzmanlaşmalı ve bunları ihraç ede­rek pahalıya ürettiklerini ithal etmelidir. (Cevap A)


69.               Karşılaştırmalı üstünlükler teorisi hangi iktisatçıya aittir?


A)                 J. S. Mill

B)                 J. B. Say

C)                 David Ricardo

D)                 H. Ohlin

E)                  A. P. Larner


Cevap : Bir ülke hangi malları diğerlerinden daha ucuza üretiyorsa o malların üretiminde diğer ülkelerin mukayesesinde üstünlüğe sahiptir. Bu teoriye gö­re her iki malın üretiminden de mutlak dezavan­tajlı olan ülke en az dezavantajlı olduğu malı üretmelidir. (Cevap C)


70.               Aşağıdakilerden hangisi karşılaştırmalı üstünlükler teorisinin varsayımları arasında yer almaz?


A)                 Takas, ülke içinde ve ülkeler arasında yapılır.

B)                 Ticaret gelir dağılımını etkiler.

C)                 Üretimde sabit maliyetler geçerlidir.

D)                 Değerin emek teorisi hakimdir.

E)                  Ticaret iki ülke arasında yapılmaktadır.


Cevap : Ticaret gelir dağılımını etkilemez. Ülkelerin tica­retten kazançlı çıkmaları (gelir dağılımını etkile­meyerek) ülkelerin toplam refahını arttıracaktır. Bu teorinin diğer özellikleri ise;

1.              Ulaşım, haberleşme v.b. masraflar sabittir.

2.              Üretim faktörleri gerek ülke içinde gerekse bölgeler itibariyle hareketlidir (mobilftesi yüksek­tir).

3.              Üretim faktörlerinin ülkeler arası hareketliliği yoktur.

4.      Mal ve üretim unsuru piyasalarında tam reka­bet geçerlidir.

bu teorinin farklı tanımları ise; karşılaştırmalı maliyetler dotrini, mukayeseli avantajlar teorisi, karşılaştırmalı maliyetler teorisi ve mukayeseli masraflar kanunu olarak ifade edilmektedir (Cevap B).



71.               Klasik iktisadi düşünceye göre arz yönünden dış ticaret teorisi için aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?


A)                 Teknoloji yoğunluğu sabittir.

B)                 Faktör yoğunluğu sabittir.

C)                 İşgücünün çalışmaya başladığı birinci saatteki verimliliği ile sonuncu saatteki verimliliği aynıdır.

D)                 Eksi ekonomiler yoktur.

E)                  Ticarette artış sonucu dışsal ekonomiler vardır.


Cevap : Üretimde dışsal ekonomi yoktur. Diğer özellikle­ri İse; üretim (aktörleri tam İstihdamdadır, denge durumunda gelir ve harcamalar birbirine eşittir, dış tarife ve kota gibi hiç bir kısıtlama olmayıp devlet müdahalesi yoktur (Cevap E).


72.               Girdi-çıktı analizi ile Hacksher-Ohlin teorisinin tam tersine ıspat eden iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir?


A)                 W. Leontieff

B)                 T. Mathus

C)                 R. Lucas

D)                 A. C. Pigou

E)                  B. Pareto


Cevap : W.W. Laontieff'in elde ettiği bu sonuç, Hecksher-Ohlin teorisini tam tersini gösterdiğinden "La­ontieff paradoksu" adını almaktadır (Cevap A).


73.               Aşağıdakilerden hangisi Leontieff paradoksu için doğru değildir?


A)                 ABD sermaye yoğun malları ihraç eder.

B)                 ABD emek yoğun mal itha eder.

C)                 Bir ABD’li işçi üç yabancı işçiye bedeldir.

D)                 Leontieff paradoksu “faktör donatım teorisini” desteklemektedir.

E)                  Leontieff bu çalışmasında doğal kaynak kullanımını ithalatı teşkil eden ürünler arasında değerlendirmiştir.


Cevap : E. Haffmayer yapmış olduğu çalışmada, Laonti-erf'in çalışmasında tabi kaynakları dikkate alma­dığını belirt mistir. ABD 'nin ithalatını teşkil eden malların büyük bir kısmında (tabi kaynak kullanı­mı hayli fazladır

(Cevap E).





74.               Aşağıdaki teorilerden hangisi üretimde uzmanlaşmanın ülkeler açısından önemli odluğunu ve buna göre dış ticaretin belirlendiğini savunur?


A)                 Hecksher-Ohlin teorisi

B)                 Mevcudiyet teorisi

C)                 Karşılaştırmalı üstünlükler teorisi

D)                 Faktör yoğunluğu zengiliği kuramı

E)                  Teknolojik üstünlükler teorisi


Cevap : Üretimde en düşük maliyetlerle elde edilen iş ala­nında uzmanlaşmanın daha çok kazanç sağlaya­cağını ileri süren bir kuramdır. Örneğin Türkiye, bir birim buğdayı bir işgücünde, bir birim kumaşı iki İş gününde ve buna karşı, İngiltere, bir bîrim buğdayı üç işgücünde ve bir birim kumaşı dört iş gücünde üretiyorsa. Türkiye her iki üretimde de düşük maliyet sağladığı halde buğday üretiminde daha düşük maliyet sağladığı için buğday üreti­minde uzmanlaşıp kumaş üretimini İngiltere'ye bırakırsa her iki ülkede bunda kazançlı çıkar {Cevap C).


75.               Aşağıdakilerden hangisi Hecksher-Ohlin kuramının özellikleri arasında yer almaz?

A)                 Ülkelerde ölçeğe göre artan getiri söz konusudur.

B)                 Tam ihtisaslaşma yoktur.

C)                 Her iki ülkede aynı üretim teknikleri geçerlidir.

D)                 Faktör yoğunlukları tesine dönemez.

E)                  İki mal, iki ülke ve iki üretim faktörü söz konusudur.


Cevap : Ölçeğe göre sabit getiri söz konusudur. Diğer özellikler ise, ülkeler arasındaki karşılaştırmalı üstünlükler, malların üretim fonksiyonlarının (ar-kılıltğı varsayımına dayanır. Faktör zenginliği, faktör fiyatları tarafından belirlenir ve faktör zen­ginliği fiziki faktör miktarı tarafından belirlenmek­tedir. Ayrıca ulaşım maliyetleri sıfır olup, serbest dış ticaret söz konusudur, dış ticaretin nedeni ise; ülkelerin farklı faktör yoğunluğuna sahip ol­malarıdır (Cevap A).



76.               Hecksher-Ohlin teorisinin eksik yönleri arasında aşağıdakilerden hangiis yer almaz?

A)                 İçsel ve dışsal ekomomiler yoktur.

B)                 Arza yönelik bir teoridir.

C)                 Her mal üretiminde ihtisaslaşmaya önem vermiştir.

D)                 Teknolojik bilgi dünyanın heryerinde aynıdır.

E)                  Tam rekabet koşullarının varlığı kabul edilmektedir


Cevap: Heckscer-Ohlin teorisine göre her ülke, kendi­sinde bol olan üretim faktörünü daha çok kullandığı malın üretiminde ihtisaslaşır ve bu malı ihraç eder. İhracat, bu malın üretiminde kullanılan faktörlere olan talebi arttırır. Diğer yandan ülke de nispi olarak daha az bulunan faktörleri kullanarak üretilen mallar dışarıdan ithal edilir ve dolayısıyla bu malların üretiminde kullanılan faktörler ülke içinde daha az kıt duruma gelir. (Cevap C)


77.               Karşılıklı talep teorisini aşağıdaki hangi iktisatçı ileri sürmüştür?


A)                 J. S. Mill

B)                 G. Haberler

C)                 J. Viner

D)                 H. G. Johnson

E)                  J. B. Say

Cevap: Bir ülke, karşı ülkenin malına ne derece şiddetli biçimde ihtiyaç duyuyorsa, belirli miktar yabancı mal karşılığında kendi malından o kadar fazla bir miktar vermeye razı olacaktır. Başka bir ifa­deye göre; bir ülkenin kendi malından vereceği belli bir miktar için ithal malından o kadar daha azını kabul edecektir. Eğer ülkenin karşılıklı talebi şiddetli değilse, bu durumda karşı tarafa teklif miktarda ithal malı talep edecektir. Birinci durumda uluslararası fiyat ülkenin aleyhine, ikinci durumda ise ülkenin lehine oluşacaktır.

 (Cevap A)






78.                John Stuart Mill`in Karşılıklı Talep Kanunu nu geometrik olarak açıklayan iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir?

A)                 B. Ohlin

B)                 G. Haberler

C)                 P.A. Samuelson

D)                 F. Y. Edgeworth

E)                  J. E. Meade


Cevap : F. Y. Edgev/orth ve A. Marshail tarafından geliş­tirilerek grafiksel olarak incelenmiştir. Böylece dış ticaret hadlerinin oluşumunda arz ve talep et­kilerine daha büyük bir açıklık getirilmiştir. (Cevap D)


79.               F.Y. Edgeworth un grafiksel olarak incelendiği Karşılıklı Talep Kanunu hangi kavramla ifade edilir?

A)                 Faktör yoğunluğu zenginliği

B)                 Mevcudiyet teorisi

C)                 Üretim imkanları teorisi

D)                 Ticari kazançlar teorisi

E)                  Teklif eğrisi


Cevap : Teklif eğrisi, çeşitli dünya fiyatlarından belirli mik­tardaki ithal malı karşılığında ne miktar ihraç ma­lı teklif edileceğini gösteren bir eğridir. Başka bir İfade ile; bir ülkenin kendi malından vereceği belli bir miktar karşılığında diğer ülkenin malın­dan ne miktar da talep edeceğini ifade eder. (Cevap E)


80.               Faktör oranları teorisi aşağıdaki hangi iktisatçıya aittir?

A)                 Hecksher-Ohlin

B)                 S. B. Linder

C)                 R. Vernon

D)                 G. Myrdal

E)                  A. P. Lerner


Cevap : Faktör oranları ya da faktör donatım teorisine göre; bir ülke hangi üretim faktöründe zengin İse, üretimi o faktörü yoğun biçimde gerektiren mallarda karşılaştırmalı üstünlük elde eder, yani onları daha ucuza üretir ve o alanlarda uzmanla­şır. (Cevap A)


81.               “sanayileşmiş ülkeler arasındaki ticaretin büyük bir bölümü yeni mal ve üretim süreçlerine dayanır.” Görüşü hangi teoriye aittir?

A)                 Nitelikli iş gücü teorisi

B)                 Teknoloji açığı teorisi

C)                 Mevcudiyet teorisi

D)                 Mal geliştirme teorisi

E)                  Ölçek ekonomileri teorisi


Cevap : Dış ticareti açıklamaya yönelik bu teori, üretim tekniklerinde, üretim sürecinde veya ürünlerde, değişik ülkelerde, farklı hızlarda meydana gelen teknolojik yeniliklere dayanmaktadır. Teknolojik yenilik üretimde yenilik oluşturmakta ve yeniliğin geldiği mallarda o ülke önemli bir karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olmaktadır. (Cevap B)



82.               Teknolojik açık kuramını hangi iktisatçı ileri sürmüştür?

A)                 I. Kravis

B)                 J. Vanek

C)                 M. V. Posner

D)                 S. B. Linder

E)                  S. H. Hymer


Cevap : M. V, Posner'in Teknolojik açık teorisine göre; yenilikler, patent ve fikri hak yasaları ile korunur. Başka bir ifade ile; bir yeniliği ilk kez bulan firma onun monopolcüsü olur. Böylece, teknolojik yenilik diğer ülkelere sıçramadan önce üretilen mallar, bu yeniliğe sahip olmayan ülkelere ihraç edilir. (Cevap C)




83.               “ Eski sömürgelerde kullanılmayan, kaynaklar ticaretin başlamasıyla üretime katılmaya başlamıştır.”görüşü hangi iktisatçıya aittir?

A)                 S. P. Mage

B)                 R. Z. Alibar

C)                 I. Kravis

D)                 H. Myint

E)                  R. Vernon


Cevap : Kanal Teorisi olarak bilinen görüşü, A. Smith'den İlham alan Hla Myint'e aittir. Myint, bu teorisi ile eski sömürgelerin ticarete açılmasını açıklama­ya çalışmıştır. (Cevap D)



84.               S. B. Linder’e göre, “talep edilen sanayi mallarının türleriyle kalitesi büyük ölçüde ülkenin kişi başına düşen milli gelir düzeyine yani gelişme aşamasına bağlıdır.” Bu görüş hangi teoriyle bağdaşmaktadır?


A)                 Tercihlerde benzerlik teorisi

B)                 Mal geliştirme teorisi

C)                 Ölçek ekonomileri teorisi

D)                 Mal farklılaştırılması teorisi

E)                  Faktörler arasında tamamlayıcılık teorisi


Cevap : Gelir ve tercihlerde benzerlik teorisini ileri süren Under'e göre; dış ticaret uluslararası kişi başına düşen gelir karşılaştırmalarına dayanarak açıklanmıştır. Sanayi ürünleri ticaretinde uygulanabilen bu teoriye göre, homojen nitelikte olamayan sülünlerin ticareti üretim maliyetlerinden çok, ül­keler arasında zevk ve tercihlerin benzerliğine bağlıdır. Diğer bir ifade ile sanayi malları üzerin­deki ticareti belirleyen asıl faktör arz koşullarından çok talep koşulları yani gelirdir. (Cevap A)




85.               Ürün dönemleri teorisi hangi iktisatçıya aittir?


A)                 E. Heckscher

B)                 A. Lerner

C)                 G. C. Hufbaufer

D)                 R. Vernon,

E)                  P. A. Samuelson


Cevap : Diğer adı da mal geliştirme teorisi olan, R. Vernon'a göre; bazı ülkeler halen var olan malların bazılarında yeni mallar üretiminde uzmanlaşır. Vernon'a göre, teknolojik yenilikler ve yeni malların geliştirilmesi İleri sanayileşmiş ülkelerde gerçekleşebilir. Bu görüş, malın karşılaştırmalı üstünlüğünde mamulün hayat dönemi boyunca girdilerdeki değişmeye paralel olarak değişebileceğini belirtmekte olup arz yönlü bir teoridir. (Cevap D)



86.               İç üretimde bulunduğu ürünü belli bir süre içinde önce ihraç daha sonra ithal edilmesiyle sonuçlanan teori aşağıdakilerden hangisidir?

A)                 Tekelci rekabet teorisi

B)                 Mal farklılaştırma teorisi

C)                 Ölçek ekonomiler teorisi

D)                 Mevcudiyet teorisi

E)                  Mal geliştirme teorisi


Cevap : Vernon'a ait olan ürün dönemleri teorisi yada mal geliştirme teorisine göre; standart üretimin maliyetini düşürmek için üretim, örneğin işçi üc­retlerinin düşük olduğu öteki ülkelere kaydırılır. Çünkü, icatçı ülkelerde yüksek derecede nitelikli işgücü dolayısıyla, üretim maliyetleri göreceli olarak yüksektir. İcatçı ülkede hâlâ bir kısım mal üretilir, ancak malın lisansını alan düşük maliyet­li yeni üreticilerin (başka ülkelerin) ihracat piya­salarını ele geçirmeleri İle yenilikçi ülkenin İhra­catı kesilir (4. aşama). En son aşama olan 5. aşamada ise, yenilikçi ülke iç üretimi tamamen durdurur ve İç talebi karşılayabilmek için ihraç ettiği malı ithal etmeye başlar. (Cevap E)



87.               “Bir ülkenin ithalatını teşkil eden mallaın ihracatını oluşturan malların tam tersi olduğunu ileri süren ve standart mallar için telafi yaklaşımını” savunan iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir?


A)                 G. Myrdal

B)                 G. C. Hufbaufer

C)                 S. P. Magee

D)                 S. H. Hymer

E)                  R. Z. Alibar


Cevap : Bu yaklaşım Ricardo, Hecksceher - Ohlin ve öl­çek ekonomileri gibi geleneksel uluslararası te­oriler ile uyumludur. (Cevap B)



88.               Dış ticaret teorileri ile ilgili olarak iktisatçılar ve bunları ileri sürmüş oldukları teoriler birlikte sunulmuştur. Aşağıdaki guruplama arasında hangisi doğru değildir?

A)                 Chamberlin-tekelci rekabet teorisi

B)                 A. Smith-mutlak üstünlükler teorisi

C)                 S. B. Linder-faktör oranları teorisi

D)                 M. V. Posner-teknolojisi açığı teorisi

E)                  H. Myint-kanal teorisi


Cevap : S. B. Linder, gelir ve tercihlerde benzerlik teorisi­ni ileri sürmüş olup, faktör oranları teorisi, Heckscher-Ohlin'e aittir. (Cevap C)


89.               Mevcudiyet teorisini hangi iktisatçı ileri sürmüştür?

A)                 B. Ohlin

B)                 S. H. Hyemer

C)                 İ. Kravis

D)                 J. Meade

E)                  J. Viner


Cevap : I. Kravis; ticaretin yurtiçinde bulunmayan malla­ra yöneldiğini belirtmekte ve ticareti bu esasa dayandırmaktadır. Ülkeler arasında üretimin çe­şitli olmasının başlıca sebepleri ise, talebe göre doğal kaynak zenginliğinin farklı olması, tekno­lojik yeniliklerle, geçici monopol yaratan ürün farklılaşmalarıdır. Yani, ülkenin ihraç sanayileri­ni arz esnekliğinin, yurtiçi ithal ikame sanayininden büyük olmasıdır. Kravis'e göre, eğer bir mal ekonomide yoksa o mal ithal yoluyla elde edile­rek ticaret oluşur. (Cevap C)


90.               Aşağıdaki teorilerden hangisi “serbest dış ticaretin ülkenin bol olarak sahip olduğu faktörün reel gelirini yükselteceğini kıt faktörün ise gelirini düşüreceğini” savunur?

A)                 Telafi yaklaşımı teorisi

B)                 Sermaye piyasası teorisi

C)                 Rybczynski teorisi

D)                 Stolper-Samuelson gelir dağılımı teorisi

E)                  Değer ölçüsü teorisi


Cevap : Bu teoriye göre, serbest ticaret ihracat endüstri­lerinde yoğun kullanılan faktörün lehinedir, ancak korumacılık ithalata rakip endüstride yoğun kullanılan faktörleri yararlandırır. Başka bir ifade ile korumacılık dolayısıyla ekonomi bir bütün olarak kaybetse dahi ithalata rakip piyasada ça­lışanlar bundan yararlanır. Öfkenin bir gümrük tarifesi uygulaması kıt kaynağın reel gelirini yükseltici etkide bulunur. (Cevap D)



91.               Faktörler  arasındaki tamamlayıcılık teorisini ileri süren iktisatçı hangisidir?

A)                 E. H. Chamberlin

B)                 R. Veron

C)                 J. Vanek

D)                 J. Viner

E)                  A. P. Lerner

F)                   

Cevap : Doğal kaynaklar ile sermayenin tamamlayıcı ol­duklarını öne sürerek bu İki faktör arasındaki iliş­kinin dış ticareti açıklama açısı üzerinde önemle durulması gerektiğini savunan iktisatçı Jaroslav Vanektir.  (Cevap C)


92.               “emeğin kalitesi dünyanın heryerinde aynı değildir ve bazı ülkelerde emek kalitesi diğer ülkelere göre yüksek olup daha etkin bir şekilde kullanılmaktadır.” Görüşü aşağıdaki hangi teoriye aitir?

A)                 Nitelikli iş gücü teorisi

B)                 İşgücü geliştirme teorisi

C)                 Rybczynski teorisi

D)                 Emek-değer teorisi

E)                  Emek-yoğun teorisi


Cevap : Yetişkin işgücü teorisi de denen bu teoriye göre; sanayi ülkeleri arasındaki dış ticaretin büyük bir bölümünün nitelikli işgücü farklılıkları ile açıklanabileceğini işaret etmişlerdir. Ayrıca, belirli türlerdeki mesleki veya nitelikli işgücü bakımından  zengin ülkeler, üretimi büyük ölçüde bu faktörlere bağlı olan mallarda uzmanlaşırlar. Diğer yan­dan, niteliksiz emeğe bol olarak sahip bulunan ülkeler ise yoğun bir biçim de niteliksiz işgücünü içeren malların (emek yoğun) üretiminde üstün­lüğe sahip olurlar. (Cevap A)


93.               Gelişmiş ve az gelişmiş ülkeler arasındaki ticaretin büyük bir bölümünü aşağıdaki hangi teoriyle açıklayabiliriz?


A)                 Nitelikli iş gücü teorisi ile

B)                 Mevcudiyet teorisi ile

C)                 Gelir veya tercihlerdeki benzerlik teorisiyle

D)                 Faktör donatımı teorisiiyle

E)                  Önemsiz olmanın önemi teorisiyle


Cevap : Su teoriye göre, ülkeler faktör donatımı yönün­den ne derece farklı iseler aralarındaki ticaret o ölçüde endüstri içi türden olacaktır. Konuya, kal­kınma açısından bakılırsa, az gelişmiş ülkelerle gelişmiş ülkeler arasındaki ticaret endüstriler arası nitelik taşır" ve bu tür ticaret faktör donatımıteorisine dayanır. (Cevap D)



94.               “İki mallı ve iki faktörlü bir modelden tam istihdam koşulları altında eğer tek bir faktörün arzı arttırılacak olursa onu yoğun olarak kullanan malda üretim genişler, diğer malda ise daralır.” Görüşü hangi teori içinde ele alınmıştır?

A)                 Faktörler arasında tamamlayıcılık teorisi

B)                 Genel denge teorisi

C)                 Kanal teorisi

D)                 Ürün dönemleri teorisi

E)                  Rybczynski teorisi


Cevap : Bu teoriyi bir örnekle açıklarsak, Türkiye emek- yoğun bir ülke, tekstil emek - yoğun, bilgisayar ise sermaye yoğun mal olduğuna göre, gerek emek, gerek sermaye tam çalışma durumunda­dır (teoriye göre). Bu koşullar altında sermaye arzı sabit kalırken emek stoğu artırılsın. Artan emek doğal olarak emek - yoğun tekstil kesimin­de çalışacaktır. Bu durumda tekstil sektöründe üretim artacaktır (Ribzinski olarak telafuz edilir).

(Cevap E)




95.               “Kendi kendine yeterliliğini sağlamak için dış dicareti tamamen kontrol etmk isteyen ve bu yönde ticaret yapıldığını” savunan iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir?

A)                 R. Vernon

B)                 G. Myredal

C)                 J. Vanek

D)                 E. H. Chamberlin

E)                  G. Haberler


Cevap : Chamberün, G. Myrdal ve R. F. Mikseh'in araştır­masına dayanarak ulusal otorşik ekonomi iddiasında bulunmuştur. Myrdal'a göre, mal akımlarından, sermaye ve işgücü akımına kadar bu kontrol vardır. Bu yüzden de, dış ticarette piyasa mekanizması (ve dolayısıyla herhangi bir teori) işlememekte, dış ticaretin yapısını, ülkelerin ulu­sal olarşik ekonomiye yönelme eğilimleri tayin et­mektedir. (Cevap B)



96.               Yoksullaştırıcı yada fakirleştirici büyüme kuramı  hangi iktisatçıya aittir?

A)                 Wicksell

B)                 Bhanwati

C)                 Alibar

D)                 Cagon

E)                  Bergson


Cevap : Hint asıllı iktisatçı Jaggdish Bhagvvati, büyüme­nin net olarak refah düşüşüne yol açabileceği koşullarını teorik olarak ortaya koymuş ve bu bü­yümeye de yoksullaştırıcı ya da fakirleştirici büyüme adını vermiştir. Belirli sektörlerdeki geliş­meler o alanda çalışanları çok olumsuz yönde etkileyebilir, hatta onların refahının gerilemesine yol açabilir. Özellikle tarımsal üretimde ortaya çı­kan aşırı bolluk çiftçiye zarar verebilir. Çünkü ar­tan büyüme, tarım ürünleri talebinin esnek olma­sını dolayısıyla fiyatları düşürür yani iç ticaret hadlerini düşürür ve köylünün gerçek gelirinin azalmasına neden olabiliyor (Cevap B).


97.               “dış ticaret sonucu büyüyen ülkenin, büyümeden sonra ticaret haddinin şiddetle aleyhe dönmesi üzerine o ülkede daha düşük toplum farksızlık eğrisine kayma olur.” Görüşü aşağıdaki iktisatçılardan hangisine aittir?


A)                 Nurkse

B)                 Meade

C)                 Magee

D)                 Chamberlin

E)                  Bhagwatin


Cevap : Bhagwatİ bu duruma fakirleşitirici büyüme adını vermiştir. Dış ticaret hadleri son derece aleyhe döndüğü için büyüme sonucunda üretim artışın­ da daha büyük bîr gelir kaybı ortaya çıkar. Bhag-wative göre, bir ülkenin bir malda dünya ticare­tini etki edebilecek büyüklükte ise bu varsayım
geçerlidir. (Cevap E)


98.               Fakirleştirici büyümeyi gerçekçi bulmayarak, “bir ülkenin dış ticaret hadleri aleyhe erişirken üretim faktörlerinin ihracat sektörlerine yönelmesi için herhangi bir sebep yoktur.” Görüşü aşağıdaki hangi iktisatçıya aittir?


A)                 Vanek

B)                 Meade

C)                 Nurkse

D)                 Viner

E)                  Vernon


Cevap : Bhagwatiye göre büyümenin motoru ihracattır. Ancak, Ranger Nurkse bu durumu eleştirerek, Bhagwati'nin belirtmiş olduğu gibi ihracat ile gelişmenin olabilmesi için, büyümenin mutlaka ihracat sektöründe olması, ülkenin ihraç mallarına yönelik dış talebin fiyat esnekliğinin katı olması ve ihracat artışının fiyatları düşürmesi ayrıca ülkenin büyük ölçüde dış ticarete bağımlı olması gerekir. (Cevap C)



99.               “Gelişmekte olan ülkelerin ticaret hadlerinin devamlı olarak aleyhlerine döndüğü ve ekonomik kalkınmanın sekteye uğradığını” savunan görüş aşağıdaki hangi iktisatçılara aittir?


A)                 Heckscher – Ohlin

B)                 Samuelson – Johonson

C)                 Kravis – Larner

D)                 Chamberlin – Vanek

E)                  Singer – Prebish


Cevap : (Cevap E)



100.            “fakirleşerek büyüme teorisine göre; eğer herhangi bir ülke kalkınmasını aşırı dercede ihracata dönük olarak gerçekleştirirse, ihraç malı fiyatlarının büyük ölçüde düşmesi refah kaybına neden oalbilir.” Bunun için ihraç malı talebinin esnekliği ne olmalıdır?

A)                 Bire eşit olmalıdır.

B)                 Birden büyük olmalıdır.

C)                 Sıfır olmalıdır.

D)                 Sıfırdan küçük olmalıdır.

E)                  Sonsuza eşit olmalıdır.

Bu Haberi Paylaş

Yorum Yazmayı Unutmayın.